“İşte bu!”
“Bu transfere şapka çıkarılır!”
Yok ya!
... Nereden biliyorsun ki?
Videodan.
Ya da “menajerleri öyle demişti!”
Kingsley’e de öyle dedilerdi.
Ya Agbetuy’a?
Ona da “kesin uçurur”
Uçurdu da.
Sadece paraları.
Dixon uzanamadığımız ciğerdi.
Muhammed Özdin’de.
Bir zamanlar.
O zamandan bu zamana,
Köprüden çok sular geçti.
Sular köprünün başındayken,
Bizim Cihan’da Cihan’dı.
Serdar da Serdar…
Ama ilk yarıya bak;
Gencer, Cafer, Cemil, Hakan, Alp ve Vedat başı çekti.
Yani kıssadan hisse; otuzdan sonra olmaz gayri.
Keşke olsa.
Keşke, keşke.
Yedi bitirdi bizi bu endişe.
Eğer şampiyonluk hedefse;
Eski efsaneler gelsinler bize.
Hep aynı terane; “Boluspor’la çok defa konuştuk ama nasip bu güneymiş!”
O günde amma geç geldi.
Tam tamına altı sene!
Yemin ederim iş isimde değil.
Cepte değil yürekte.
Bakın bir cebi deliklere;
Mecburen işi yüreğine kalanlara…
Kaç tane genç çıkardılar sahneye.
Transfer bile verdiler lige, hem de BJK’ye.
Bizse hala kestirmeden “şampiyonluk” isteriz.
Ter dökmeden.
Riske girmeden.
Aman sende.
Heyecan kalmadı bende.
Belki oynarsa genç Emre,
Belki heyecanlanırım ben yine…