Kongrede; “Ben aldığımda peynir zeytine muhtaçtı bu kulüp” “Otur yerine!”
“Ateşten gömlek giydim” nidalarıyla başladı bu sezon. Ateşten gömlek giydim diyen aslında gömleğin hasını giydi. Her zaman sahip çıkılan şanlı bir kulübün başkanı oluverdi.
Unutmamak lazım, Olurken de olunca da hep tartışıldı; eskinin devamı mı diye.
Doğru eskiden geldi belki ama eskinin hiçte devamı değildi.
Necip başkanın özellikle futbol takımıyla aldığı kararlara çoğu zaman şöyle derdi yakınlarına Sayın Abat; “Bu ne ağabey ya!” Kırmazdı, dökmezdi belki ama çok radikaldi içinde aslında.
Tribünde en fazla kıvrananlardan biriydi kendisi. En çokta “ben olsam şöyle yaparım” diyenlerden. Ondandır ne zaman Başkan aransa, “hadi” dendi “çık öne şimdi”
Hani derler ya, “Başkan olacak adam her halinden belli olur” İşte öyle.
Biri daha var unutulmayacak. Sayın Gürsoy.
Hep eski denen akımın önderlerinden oldu. Ama inanın hiçbir zaman istediklerini yapacak fırsatı bulamadı. Çok istemesine rağmen, geçmişte Orduspor’da boşa çıkan Akaminko’yu 20.000.-TL yüzünden almayan Başkanı’na düşürdüğü surat hala aklımda.
Daha nice alınan kararlara… O da sesini her zaman çıkarmayanlardandı.
Ama bu gün, oda o anlamda artık eskinin devamı değil. Aradığı ortamı buldu.
Başkanıyla, Gürsoy’uyla, Metin’iyle, Nejat’ıyla, Dursun’uyla, niceleriyle bu yönetim eskinin devamı değil yeninin ta kendisiydi.