Uzun bir zaman sonra, çok değişik duygular içinde bir maç seyrettim.
Bir şeyleri dışardan yardım almadan yapmanın hazzı ve heyecanı vardı, herkeste olduğu gibi bende de.
Çokta güzeldi aslında.
Sahada da tribünde de biz bize…
İyi de yapsak kötü de yapsak tamamen bizdik artık o.
Ali hoca ve ekibi heyecanlıydı en az seyredenler kadar. Kaç şişe su içti kim bilir. Döndü durdu kendisi için çizilmiş çizgiler arasında.
Hoca çıkabileceği en iyi kadroyla çıktı dün akşam. En dikkatimi çeken; geçtiğimiz yılların aksine, kanatların çok etkin kullanılmasıydı. Solda Emre, sağda Dimitrov pekte yer değiştirmeden ısrarla çizgide oynadılar, bence iyide yaptılar. Şu yer değiştirme işine zaten eskiden beri akıl sır erdiremem. Güya rakibi şaşırtacaksın, iyi de bu değişiklikle sen de yerini yadırgayıp şaşıran olmuyor musun?
Emrah tam bir görev forveti gibi. Gösterişten uzak ama gideceği, duracağı yeri iyi biliyor. Fiziğini de iyi kullanmaya çalışıyor. Yaşı ve tecrübesi gereği oynadıkça dahi iyi olacaktır.
Alp ve Fatih Şen’in uyumu gayet iyi… İkisi de neredeyse görev alanlarında basmadık yer bırakmadılar. Ali’nin sakatlanmasıyla daha da sorumluluk alarak sahada parladılar.
Maç boyunca belki de hatasız oynayan defans bloğunu kutlamak gerekir. Tabii bunda önde oynayan oyuncuların top rakipteyken hemen arkasına geçmelerinin payı çok büyük… En uçtaki Emrah, Dimitrov ve Emre bile pres yaptı zaman zaman. Bu da çok koşma ve mücadele etmenin eseri herhalde.