Bu sistemi artık denemek zorundaydık.

   Geçmişten gelen kadro genelinin korunması ve her mevkideki birinci oyuncunun arkasının, onlar kadar önemli isimlerin değil de alt yapı ya da dışardan gelen gençlerle doldurulması.

   Çünkü geçmişte rekabet ortamını ve kadro derinliği oluşturmak adına yapılan aynı değerdeki çok adamlı transferler; ekonomik olarak kulübü zorladığı gibi, aynı zamanda oynayan oynamayan oyuncular arasındaki dengelerin korunmasını da zor hale sokmuştu.

   Bu dönem bundan uzaklaşıldığı ve birinci adamların arkasına gençlerden oluşan bir yapının kabul edildiğini görüyoruz. Bu sistemin arkadan kariyer olarak kendisini sıkıştıracak bir ismin olmamasının rekabet anlamında getireceği eksikliği; teknik heyete gelen bizden ve futbolun içinden gelen isimlerin sporcularla birebir ilgilenerek ortadan kaldıracağını düşünüyorum. Bunun sinyallerini hazırlık maçında, başta Ali hoca olmak üzere diğerlerinin sporcularla olan vücut dillerinden gördüm diyebilirim.

   Mevki dağılımlarındaki birinci isimlerin bu yönde tek kalması; artık söz konusu yerlerdeki sorumluluğu direk sırtlarında hissetmelerinden motivasyonlarını olumlu olarak etkileyeceği gibi kadroda devamlılığı da sağlayarak takım olma sürecimizi oldukça kısaltacaktır. Sürekli kadroda yer almanın, maç başı sistemine göre para kazanan profesyonel sporcuların üzerindeki olumlu etkiyi de unutmamak gerekir. Bir başka olumlu yönse, teknik heyetin kadro dışında kalan isimli oyuncu sorunuyla çokta baş başa kalmayacak olmaları.

   Bu sezon seçilmiş olan bu olumlu sistemin bir güzel yanı da cezalı ya da sakatlık durumlarında birinci adamların arkasında bekleyen genç yeteneklerin her an kendilerini gösterebilecek fırsatı bulabilecek olmaları.