Bazen olmayınca da olmaz, top o çizgiyi bir türlü geçmez.
Ben bu durumu hiçbir zaman futbol şansına değil, her zaman kadere bağlarım. Kader de öyle çoğunlukla bilindiği gibi önceden yazılan değil, onu belirleyen beşer unsurlarla yolunu belirler.
Top çizgiden geçmiyorsa eğer, basitçe; çizgiden geçirmekle görevi olanlarda mutlak bir sorun var demektir.
Önce “daha önce top bu kadar çizgi önüne geliyor muydu?” ya da “gelen yan toplarda bu kadar kafayla boş kaleye gönderme pozisyonu yakalıyor muyduk?” diye düşünmemiz lazım.
Evet, kale önünde artık çok pozisyon yakalıyoruz ama gol atamıyoruz. O zaman bir şeyler halledilmiş, bir şey eksik kalmış demektir.
İsmail ve Adem transferlerinden sonra sağ kanat çalışır hale geldi. Solda zaten Hakan ve Emre’yle etkili bir sol kanadımız mevcuttu. Bu maçta gördük ki sağ ve soldan gelen yüksek, alçak toplarla çok ciddi gol pozisyonlarına girdik. Bu kadar pozisyon bir maç için hiç normal değil, aynı içlerinden birini gol yapamama gibi.
Bu kadar pozisyonun gol yapılamamasının birkaç sebebi olabilir, biri yetenek düzeyi, diğeriyse formsuzluk. Her ne olursa olsun, bu forvetlerle ligi hayal ettiğimiz yerde bitirmek zorundayız. Ya da elimizde bulunup ta pratikte denemediklerimizi sahaya sürerek çare aramalıyız.
İskender’in onca kısa kalan kafa şutuna rağmen, en etkili gol silahımız olduğunu bilerek ısrarla hazırlanmasını sağlamalıyız.
Daha yeni sakatlıktan çıkan Abdülkadir’in ilk onbirde düşünülmesi, serbest vuruş kazanıldığı