Demek ki tecrübe her şey değilmiş.

   Mehmet başkan sonunda itiraf etmiş oldu.

   Kendisini tebrik etmek lazım… Bu konulara cesaretlice değinmek, kulübün kilometre taşları için oldukça önemli.  

   Demek daha evvel ki yönetimlerin yerliye dönmeme inadı haklıymış. Yerliler daha hazır değilmiş.

   Değil olmadığı bu hafta tamamen tescillendi.

   Bir bakın Besim hocaya ne yaptı? 

   Önce ben bu takımı daha tanımıyorum der gibi Emreciksin ve Onur’un isimlerine bakarak kullandı ilk maçında. Sonra baktı ki bunların içleri geçmiş, Emreciksin’den başladı bilet kesmeye. Onur’a bir bakacak olur mu diye her halde.

   Sonra ki hafta daha önce iş görmüş isimlerle devam etti içerde. Baktı ki İskender, Fatih Şen isimlerine yakışır mücadeleyi ortaya koymuyor, hop son maçta ikisi de yedek kulübesine.

   Bir bakın Denizli maçına çıkan kadroya. İsimler değil, belli ki hak ettiğini hafta içi idmanlarda ortaya koyan ve bu lige uygun mücadeleyi ortaya koyabilecek oyuncular sahada. Kaptanlıkta her zaman söylediğimiz gibi hak edenin pazısında...

   Sonuç; karşılaşma başlar başlamaz rakibi sahasına hapseden bir oyun anlayışı. Bu oyun sisteminde hiç boş geçmeyen istekli, ne yaptığını bilen bir oyuncu gurubu. Başta Fatih Gül olmak üzere, adaletli forma aldığını tamamen hisseden ve bu anlamda varını yoğunu ortaya koyan eski emektarlar.

   Tüm bunlardan çıkan; Besim hocanın, kaptanlık pazı bandını bile hemen verebilecek kadar isimli futbolculara teslim olmadığı, oyun sistemini ortaya koyacak oyuncularla yola devam edeceğidir. Hoca isimlere teslim olmayacağının sinyallerini ilk ikisinde değil bu maçta artık vermiştir.

   Mehmet başkanı daha önce tebrik ettiğim cesaretinin sonunda, kendi tabiriyle onu darağacına çıkaran yerli tercihinin camiaya faydası; şu kısa süre içinde daha hazır olamayan yerliyle, hazır yabancının arasındaki farkı görmek oldu.

   Besim hoca devre sonunda bize lazım olan bu denli önemli üç puanı alırken ortaya koydurduğu futbol çok olumluyken, Denizli takımından daha kuvvetli rakiplere karşı aynı oyunu sürdürebilmenin formülü de eksik yerlere yapılacak güçlü nokta transferlerdir.

   Hocanın bu konuda çalışmaları olduğuna eminim. Kendisi bu istekleri için yeni yönetimin netleşmesini bekleyecektir. Bu konuda hocayı destekleyecek yönetim tarzının önemini yaklaşan kongre sürecinde bir kez daha hatırlatmak isterim.

   Kulübün önemli olduğu herkesçe bilinen ekonomik ve borç idaresinin yanında sportif anlamdaki idaresini de unutmamak lazım. Yönetimler oluşurken bu açığı kapatacak yönetici ya da sportif direktör seçimlerinin iyi analiz edilmesi çok zor geçecek ikinci yarı öncesinde oldukça önemlidir.

   Sadece sezon içindeki para işini halledecek, gelecek sezonların hem maddi hem de sportif yapılanmasını üstlenmeyecek kadroların başa gelmesi yine günü kurtarmaktan öteye gitmeyecektir.

   Yine altını çizerek söylüyorum ki söz konusu yapılanmayı ancak geniş kitlelerin desteklediği nit