Neyin kafasını yaşadığımızı bilmiyorum ama bazen bulunduğumuz durumu önemsemeyiz, yok sayarız, başka şeylere konsantre oluruz.
Bunu bazen işimize geldiği için bilerek, bazen de uyuşturulduğumuz için yaparız.
“Çok da kötü değiliz, iyiyiz be!” der, geleceğe umutlanırız.
Boluspor’un lige hazırlanışını ve diğer rakiplerin durumunu önümüze koyduğumuzda, sezonun çok da iyi geçmeyeceğini öngörmüştük. Değişen sadece hoca... Başka bir şey var mı? Yok...
Yeni hoca geldiğinde, “Takım geç toplanmış, daha hazır değil” diyerek eski hoca üstünde haksızlık oluştuğunun altını zaten kendisi çizmişti. Yeni hocayla sonrasında geçen zaman, maç kondisyonu ve milli aralar sonunda elimizde kalan ortada... Biz bir iki puan toplarken, diğerlerinin boş durmadığını da es geçmeyelim.
Klas transfer dediğimiz ve çaresizce çok şey beklediğimiz kaptanın ilerlemiş yaşının getirdiği fiziksel dezavantajlarından dolayı sahaya çıkacağı ya da çıktığında iyi performans ortaya koyacağı maç sayısı çok fazla olmayacak. O olmayınca, durumumuz da ortada... Bir de buna Mustafa’nın sakatlanması, sahanın yağışla ağırlaşmasıyla ortaya çıkan gençlik farkı eklenince; ikinci yarı ne kadar zorlandığımızı hep beraber gördük. Demek ki; golü atınca takımı defansa çeken Bursaspor hocasının bu hatasının bir sonucu olarak oynadığımız pozitif futbol gelecek için ölçü değilmiş.
Her maç kadroda iki üç oyuncunun değiştiğine ya da mevki değiştirdiğine şahit oluyoruz. Eğer Altınordu gibi bir rakibe karşı benzer rotasyona gidiyorsak, bunun nedeni ya kadro yetersizliği ya da dalgalanan oyuncu performansıdır. Cevaplardan ilkinin sorumlusu zaten belliyken, diğerinin muhatabı Osman hocanın ta kendisidir.
Bir Ümit Kurt var, sıkışınca “çık ileri kurtar bizi kaptan!” Bu ne becerisizlik, bu ne çaresizlik görüntüsüdür. Böyle tek kişiye indirgenmiş bir imdat görüntüsünü
Boluspor’da hiç hatırlatmıyorum desem yeridir.
Bugünkü kötü sonuca ve tüm iyi niyetli, elimden geleni yapmaya çalışan kadromuza rağmen, tekrar yineliyorum ki; bu sene bir alt lige inmeme yarışına dahil olabiliriz.
Bu durum; kafasında Trabzonspor’a hoca olmayı hedef koymuş, bir de “Bıktım bir şeyleri değiştirmekle uğraşmaktan! Artık neyse o!” diyen de dahil, bizden olmayan kimsenin umrunda bile olmaz.
Her maç final, her puan altın değerinde düşüncesiyle önü değil, arkayı düşünerek yol haritasını oluşturmak, yaklaşan devre arasını her açıdan iyi ve akıllı değerlendirmek çok önemli...
Bunu birilerinin aklına ve ağzına bakarak değil, kafamızı kumdan çıkarıp, hayallere girmeden, haddimizi bilerek yapmalıyız.
Yerli ve milli...
Çünkü başka BOLUSPOR yok!
N.Y.