Fransa, bu ara hep sınavımız mı oluyor?
Fransa bir ayna, ayna bu sefer farklı gösteriyor.
Fransa’ya gideceğiz.
Alın Terim’iz, İnan’an yüreklerimizle,
Dünyaya oradan farklı sesleneceğiz.
Fransa mı?
Buyrun o zaman başlayalım yazımızı okumaya.
***
2015 Yılı Ocak ayının başları.
Fransa’nın başkenti Paris’te, 17 kişinin ölümüne yol açan terör saldırılarının ardından, toplam 50'ye yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanının katılımıyla gerçekleştirilen ''Cumhuriyet Yürüyüşü'' Republique Meydanı’nda yapılmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile birlikte, Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı David Cameron, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Mali Cumhurbaşkanı Boubacar Keita, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da yer almıştı. .
Oradaki, Cumhuriyet Yürüyüşüne Millet olarak ta büyük destek verdik.
Terör kimden gelirse gelsin, herkesçe ve her milletçe teröre karşı konulmalı diye haykırıldı.
Türkiye, Fransız kamuoyunun yanında oldu.
Olduk çünkü mertlik özümüzdür.
***
En son bu hafta terör Ankara’da kirli yüzünü gösterdi. Masum yüze yakın vatandaşımızı kaybettik.
Dünya liderlerinden gelen taziye ve baş sağlığı telefonlarından ziyade, onları da Ankara’da kol kola görmek isterdik.
Göremedik!
İstemek tabi ki olmuyor.
Tek dişi kalmış canavarlarda, benim teröristim kötü, senin teröristin iyi, mantığı devreye girince,
İş Cennet Vatan Türkiye olunca,dünyanın her yerinde biri gözlerini, biri kulaklarını, diğeri de ağzını elleriyle kapamış maymun figürlülerle karşılaşıyoruz.