Geçen haftaki yazı başlığımız, “KAZANDIK “ idi.
O maç sonunda kazanımlarımızdan bahsettik.
Ve gene, yeniden yine, kazanmalıyız dedik.
Bizim dememiz kadar, kamuoyunun, futbol takımımızın ve Osman Özköylü ‘nün de,
“KAZANDIK” demesi önemliydi.
Top yekûn bu hafta da, kazanırsak anlamlıydı.
***
Keçiören Gücü
Maçının bölümleri vardı.
İkiye ayırırsak daha net anlaşılır.
…
Umut Gündoğan’dan Önce, Umut Gündoğan’dan Sonra [ UÖ -US ]
İkinci yarı 45.dakikada oyuna giren, Gündoğan,
62. dakika da, 17 dakika sahada kalıp, sonra kırmızı kartla kızararak sahayı terk ederken,
Tribünlerde bizler,
Saha da takım,
Zaten sıkıntılı olan talihimiz,
Yedek kulübesi ve teknik kadro,
Top yekûn kızardık.
Kızarınca suçlandık,
Elimiz ayağımız birbirine dolanmaya başladı.
Ne, neler yapmadığımızı bilen bir takım olduk çıktık.
***
“Umut Gündoğan’dan Sonra” [US], döneminde ,
10 kişi kalınca,
Öldük öldük dirildik.
Dirilip dirilip öldük.
Geçmeyen dakikalar,
Üzerimize çöken Keçiören’in beşli forvetli takımı,
Canını dişine takan, dişini canına takan Boluspor takımı,
Bolu veya “Olsa da olu olmada da olu”, seçeneklerinden,
“Bolu’yu” seçti.
Bu maç ta, adımıza, dokuz doğurarak geçti.
****
Bir ara,.
Kırmızı kart sonrası,
İyiden iyiye korkmaya başladık.
Sahada Osman Özköylü’yü kaybettik bir ara,
Osman Özköylü ’nün telaşı, oyuna ve yedek kulübesine yansıdı.
Dördüncü hakem, bizleri hep toparlamaya çalıştı.
Sonra,
Sarı kartlar yedek kulübesine yağmaya başladı.
Osman hocam, az sakin!
***
Bu hafta kazanmak için çıktık sahaya,
Bu maçta iyi oynayan Hakan Canbazoğlu,
Canını dişine takan, savaşan ve iyi oynayan bir cengâver Hayrullah,
İstikrar abidesi ve oynadığı oyunla güven veren, oynarken aynı anda da savaşan İsmail,
Oyunuyla her geçen gün yükselen, oyunu süper okuyan, savaşan, ah hakemlerle O, hiç konuşmasa dediğimiz mükemmel sol ayak Ümit,
Her geçen gün daha iyi olan ve dün de iyi oynayan sol bekimiz Hakan Arslan,
Daha iyi olacağına inandığımız, ofansa çok destek vermesini beklediğimiz Cumali,
Sabırla 13 ay bugünü bekleyen ve eski günlerine dönen, fileleri klasına göre ilk kez silkeleyen, taraftarların sevgilisi Melih,
Rakip takımı iyiden iyiye yoran, az fazla kiloları olan, iyi koşan ve son vuruşları yapmasını beklediğimiz kral Poepon,
Dün sol ayağıyla klasına yaraşır ilk bazuka golünü atan, formda ve takımın beyni olan Bilal,
Orta sahada yükü taşıyan, defansa ve ofansa yardımda canını dişine takan çok iyi olan Dodo,
Takımın en iyilerinden olmaya en büyük adayımız, güzel ve mert insan Mustafa Durak on biri ile çıktı.
Kırmızı beyazlı yedek kulübesinde ise,
Yavuz, Umut, Mustafa Eskihellaç, Samican Seth,
Shukurov, Batuhan, Burak, Yusuf Mert yer aldı.
****
Yenilgisiz Keçiören Gücü’nün unvanını Bolu’da bırakarak gönderen Boluspor,
Zirveye yakışacağını söylemek, çok da büyük bir iddia değildir.
Zaten Bolu’ya zirve yakışır.
Zirveye de, bu takım oyuncuları ve bu teknik kadro yakışır.
Necip Çarıkçı başkan ve yönetim kurulunun da,
Neşeli ve huzurlu olduğunu biliyoruz.
Bu gün bütün Türkiye,
Bolu sporun başarısını konuştuğunu biliyor olmak,
Bizler için bir onurdur. Bolu’ya da yakışan budur
Dün maçın esas yıldızı,
Maraton tribünlerini dolduran,
Yüreklerini karşılıksız ortaya koyan,
Destek se destek, yürek se yürek,
Ses ise ses,
Bir an bile yerine oturmayan,
Coşkuyu da, hüznü de her zaman yaşayan,
Tribünlere hayat sunan,
İsimsiz kahramanlar topluluğu,
Boluspor taraftarlarıdır.
Telefon ışıkları yandığında, ateş böcekleri,
Tezahüratlarda da gerçek olan yakıcı” ateş sesleri”,
Hep birlikte tezahürat ederken Kırmızı beyaz seslenmeleri,
Bu maça, tuz ve tat katan en büyük etkendi.
Bilal, Melih ve Mustafa Eskihellaç
ve diğer oyuncularımızla
Gene Kazandık.
Gülen yüzleri;
Şehrimi, Kimliğimi,
Seni, Beni,
Sizi, Bizi ve Onları
Şunları ve bunları,
Hey, Bolu’yu, bu hafta da,
Gene..
Kazandık,