Beşiktaş karşılaşması güzel bir ortamda iyi bir maç oldu. Her ne kadar kombine satacağız, bu maça çok gelen olur dense de, zamanında söylediğim gibi kombinesini alan zaten aldı. Beşiktaş maçıyla kombine satarız düşüncesinden sonra bu maçta ne kadar kombine sattık, bunu da kulüp yönetimine buradan soruyorum. Sonuç olarak tribün için kocaman bir sıfır çektik. Zaten Boluspor’un tribün sayısı belli. Kimle oynarsak oynayalım, ligde esmedikçe, gürlemedikçe puan cetvelinde zirvede olmadıkça bu sayının üstüne çıkamayız.
Saha içindeyse Boluspor oyun genelinde olumlu gözüktü. Halen defans ve orta sahanın göbeği sorunlu gibi gözükse de, forvet hattı oldukça hareketliydi. Beşiktaş’ın kalecisi Emre gününde olmasa, maçın en az 3-3 bitmesi içten bile değildi. İleri uca en büyük katkı da bizim Emre’den geldi. Hazırlık kampında da en dikkat çeken oyuncu olan ve üstüne üstlük imza attı-atmadı, A-‘2 ‘ye gönderildi, polemiklerine rağmen Emre çıktı, takır takır topunu oynadı. Göztepe maçında o forma ona verilmezse, ilk on birde sahaya çıkmazsa bunun arkasında art niyetten başkada bir şey aramam.
Yıllardır her yönetime; televizyondan söyledim, yazılarımda belirttim, bizzat yüzlerine de söyledim. Bakın sezon sonunda şampiyon olduk-olduk, olamadık, başlıyoruz suçlu aramaya. Gelin şu gençlere bir şans verelim, onları kazanalım. En azından her Mayıs ayında elimizde tutar bir başarı olsun. Bu yıl Ferhat Kiraz’ı nasıl sattıysak, Hakan Arslan’ı nasıl süper lig ekipleri takip ediyorsa, Onur Bektaş’ı nasıl 250 bin TL’ye de olsa sattıysak, elimizde tutacağımız birkaç dal olsun. Pişmesi için gidenler takır takır oynamaya, golleri atmaya başladılar bile. Onların yerine aldıklarımız ise halen sağlıklı yaşam için yürüyüşe devam ediyorlar. Hatırlatırım ligde 3. hafta kapıda. Yoksa 31 Mayıs dedi mi, bavulunu alan Bolu dağından 5’inci vites türkü çağıra çağıra gider, bizde 8-10 milyon TL nereye gitti diye birbirimize bakar dururuz. Yoksa o sakat, bu cezalı, yok takım oturacak, yok bu kalkacak derken lig bitiverir haberiniz olsun.
Neyse sözü fazla uzatmaya gerek yok. Biz söyleyelim de, şimdiden kıvırma, sonradan kıvranma olmasın.