15/09/2011
14 Eylül 2011’de çıkan “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesini Dair Kanun ile ilgili bilgi vermek ve yeni sezon öncesi neler yapabilirizi konuşmak için, Boluspor, Eski Nikâh Salonunda bir toplantı düzenleniyor. Masalar hazır, meyve suları pastalar hazır, yönetim hazır, kameralar hazır, ama bir bakıyoruz, taraftar hazır değil. Yüzlerce binlerce taraftarımızdan sadece 49 kişi orada. O da toplantının son anlarına gelenlerle oldu.
Şimdi burada eğri oturup, doğru konuşalım. Bu seminerin amacı ne, sahaya bir şey atarsan, stat içinde veya dışında küfür edersen, koltuk kırarsan, sahaya atlarsan bilmem ne yaparsan alacağın cezalar hapis cezası, para cezası. Boluspor’un derdi bunları peşin peşin anlatmak, taraftarımızın önemli cezalar almamasını sağlamak. Sonra ben bilmiyordum, ben yoktum, hastaydım dersime çalışamamıştım yok. O gün ders vardı gelmediniz. Bunları demek ki bizim taraftarımız gayet iyi biliyor. Kesinlikle yasayı okuyup yapmaması gerekenleri iyi öğrenmişlerdir.
Hele toplantının bir sonunda soru-cevap bölümü vardı ki, az kalsın taştan sekip iş yine basına kalıyordu. Mikrofonu kapan basın şöyle, basın böyle. Soldan yönetim, sağdan taraftar her ne kadar çapraz ateş açılsa da, bunlara alışık olduğumuzdan sadece notlarımızı aldık, bir kelam bile etmedik. Valla bundan sonra yönetim ile taraftarın bir araya geldiği söyleşilerde toplantılarda bir daha olur muyum bilmem. Geçen senede emniyet ile taraftarın yaşadığı sıkıntıdan sonra yine iş taştan sekmiş, olayları büyüten basın olmuştu.
İşte basın, gerekli ve ihtiyaç duyulduğu zaman basın, lazım olmadığı, işine gelemeyince günahkâr basın.