Aslında 1 puan bana göre de fena değildi. Maçın geneline bakarsak, iki kez arkadan gelip maçı puanla tamamlamak, küçükte olsa bir özgüven getirdi.
Kadroda Serhat hoca Mesut ısrarına devam etti. Halen arkaya güvenemediği için çakılı olarak Mesut’u savunmada tuttu, sadece Engin’le hücum zenginliği yaratmaya çalıştıı. Stoperde Mahmut-Cemil ikilisini beklerken Gencer’i sahaya sürdü. Ön liberoda halen Alp, Cihan ikilisine görev veriyorsa kafasından Vedat, Yunus Akman ve Emre Taşkoparan’ı sildi gibi. Barbaros’un cezasının bitmesi ile bu üçlüden hiç birini buraya koymaz. Ama defanstaki hatalar bana göre sadece savunma oyuncuları ile ilgili değildi. Ön liberoların uyumsuzluğu da yediğimiz gollerde öne çıktı. Ama inanıyorum zamanla, bu hatalar en aza inecek.
İlerde ki dörtlü maçın sadece belirli bölümlerinde daha hareketliydi. Henüz oyun içinde takım olamadığımızı gördük. Rakip kalede çoğu zaman bireysel beceri ile etkili olabildik. Oyunda olduğu sürece Cafercan’la duran toplarda yıllar sonra istikrar yakalayabiliriz. Takım olabilme deyince gollerden sonra takımın yedek kulübesi ile bütünleşmesi, gol atan oyuncuyu tüm arkadaşlarının tebrik etmesi gelecek haftalar için takım olabilme adına önemliydi. Saha içi kadar saha dışı da başarıda önemli bir etken.
Şimdi önümüzde 15 gün gibi bir ara var. Bu arada iyi hazırlanıp Göztepe maçına sadece 3 puan parolası ile çıkmalıyız. Bu ligde henüz hiçbir takımda hazır değil. Yola ilk koyulan, mesafe kat etmiş olur. Bekleyip göreceğiz…