Pazar gününden bu yana olayları izliyor, kendi kendime yorumluyorum. Rize'yi deplasmanda elimizden kaçırmasak, bugün ne güzel şen şakrak, makara tukara idmanları takip ediyor olacaktık. Olmadı keyifle spor programları izliyor, spor gazeteleri okuyor olacaktık.
İnanın yenildiğimiz hafta NTVSPOR'da geçen alt yazıyı görünce kanal değiştiriyorum. TRT kanallarında maç özetleri çıkınca "Şu haberleri izleyeyim, Türkiye'de neler olmuş" deyip sessizce kanalı değiştiriyorum. Yenilmek o kadar zoruma gidiyor ki anlatamam. Bir de yenilince "Ne olacak bu Boluspor'un hali" soruları yok mu? O zaman vay halimize....
Şimdi gelelim Rize maçına. Bir çok taraftarın spor yazarının tepkisi bence Rize'ye yenilmek falan değildi. Bana göre tepkiler o ilk 35-40 dakika harika oynayan Boluspor'un o maçtan puansız ayrılmasınaydı. O zaamn diliminde o kadar güzel bir futbol varki, ilk yarıda, Televizyon'dan maçı beraber izlediğim Adana'lı misafirlerim sizin bu Boluspor Avrupa takımı gibi derken gururlanmamak elde değildi. Aynı Boluspor çok kötü bir ikinci yarı oynarken bir ara nazarlarımı değdi yoksa deyip içlenmiyor da değilim. İşte bence tüm olay bu. O kadar iyi oynadığın bir ilk devreden sonra bu maçtan puan alamamak inanın herkesi üzdü. Maçın geneline bakıldığın da herkesin ortak fikri ilk yarı Boluspor ikinci yarı Rizespor oynadı. Keşke tersi olsaydı.
Şimdi gelelim maçın sonrasına ve hafta içi yaşananlara. Herkes yazdı çizdi. Açıklamasını yaptı. Ne oldu sonuçta? Pazar günü yine önemli bir maç bizi bekliyor. Acaba bu maçın sonucu ne olur, soruları ortalıkta dolaşmaya başladı bile. Bu maçta olası bir puan kaybı Levent hoca ve ekibini sonu olur mu diye herkes bibirine soruyor. Yada olması gereken galibiyet yine çalkantılı dönemi sona erdirmemize neden olur mu? Zaten bence de olması gereken bu. Bu sefer iyi futbolla, güzel bir galibiyet alırsak, keyfimiz yine yerine gelir. Bunun için hocanında yönetiminde çok fazla bir şey yapmasına gerek yok. Futbolcular sadece kendileri toplanır, biz bu takımı süper lige çıkaracağız, derlerse bana göre bu ligde içeride-dışarıda yenemeyecekleri takım yok. Yeterki o özgüvenleri yerinde olsun.
Bana kalırsa da herkes bu maça kadar birazcık sussun. Her zaman son sözü sahada söyleyecek futbolcularımıza, onları maça hazırlayan teknik ekibimize, Boluspor'u yönetenlere, 12'inci adam taraftarımıza güvensin. Sadece birazcık sessizlik gidişatımızı olumlu yönde değiştirecektir. Belki de bu sessizlik sonradan gelecek Boluspor fırtınasının habercisi olacaktır. Şu an başka alternatif olmadığı için son kozumuzu oynayalım derim.
Ben bu fırtınayı çıkartacak, Boluspor yönetimine de, teknik heyet ve futbolcusunada her şeyden önemlisi 12'inci adamımıza yine güveniyorum. Bu pazar Boluspor'un miladı, süper ligin habercisi olsun.