Mevzuyu eğip bükmeye,
Dallandırıp budaklandırmaya,
Nane, dereotu, maydanoz olmaya gerek yok.
Gül gibi maç oldu.
Mustafa Eskihellaç’ın!
Hatayspor savunmasını hallaç pamuğu gibi atarak, yaptığı gol mükemmeldi.
Fethi Özer’in inanılmaz ve akıllardan çıkmayacak hayati müdahalesi ve yapmış olduğu asist emsal jenerikliklere göz kırpar nitelikte idi.
Eskihellaç’ın attığı golü; ister yastık yap, ister yorgan.
Ama yeme de yanında yat.
Fırat Gül’ü tebrik ederim.
Fırat Hoca, Fethi ile gönülleri feth etti.
Fethi;
Kelime anlamı itibariyle; Kapı açmak, aralamak, ferahlık verici anlamı taşıyor.
Fethi hem kapıyı kapadı, hem kapıyı araladı hem de ferahlık veren mühim bir galibiyetin başlangıç pimi oldu.
Defansın biri, asistin piri çocuk, süre gelen beraberliklerin pasını sildi attı.
XXX
Sincere Seth’i, Melih Okutan’ın bölgesine, Fethi Özer’i de sağ bek’e konuşlandıran Fırat Hoca..
Hatayspor’u çok iyi analiz etmiş ve çoklu akınlara daha dirençli bir savunma hattı kurmayı düşünmüş.
Geçen hafta Mutlu Güler’in oynadığı bölgeye de Emir Haliloviç’i,
Rok Kidriç yerine de Mustafa Eskihellaç ismini yazmış.
Fırat Hoca enteresan bir kadro, farklı bir diziliş ve bu şartlara uygun taktik kurguda oyuna başladı.
Boluspor’un öncelikli amacı..
1-Mağlup olmamak.
2-Berabere kalmak.
3-Galip gelmek.
“Üçü bir arada” karşılaşma olacaktı öyle de oldu velhasıl.
Bu marifet ve bu düşünceye göre..
Yenilmeme hattı!
Kaleci Olando Mosquera.
Defansta Burak Bekaroğlu, İsmail Konuk, Fethi Özer, Hayrullah Bilazer ve Cumali Bişi’den mürekkep.
Beraberlik hattı;
Ayağında top tutan kreatif tecrübeli Bilal Kısa, sağında ve solunda hem ofans hem defans özellikli Sincere Seth ve Emir Haliloviç.
Galibiyet hattı.
En ileride ve kontra oyuncu Mustafa Eskihellaç’tan oluşuyordu.
Mustafa Durak ise hayalet avcısı rolünü gayet güzel oynadı. Fırsat verseler fırsatını bulsa görünür olacak, orijinal işler bile yapacaktı.
XXX
Fırat Hoca kendini aşan, farklı işler peşinde koşan bir teknik adam.
Dersine çalışan ve farklı yerlerden kendine tuzak sorular soran da bir teknik adam.
Nitekim; bir demecinde
“ Bizim direk belli bir on birimiz yok. Bütün oyuncularımızı kullanıyoruz. Bütün oyuncularımız bizim için oynayabilecek seviyede.
Bir maç oynayan oyuncu diğer maç oynamayabilir.
Çünkü rakip değişiyor, şartlar değişiyor.”
Bu sözün arkasında olduğunu; boşa konuşmuş olmadığını Hatayspor karşılaşmasında görmüş olduk.
Fethi Özer, Fırat Hoca’nın tercihidir.
Bir teknik adam dokunuşunun ne kadar mühim olduğunu bu maçta görmüş olduk.
Hocanın Melih Okutan ile başlamayıp, o bölgede Seth ile başlaması,
Seth’in bölgesine Fethi Özer’i konuşlandırması yeni bir hikayenin yazılmasına vesile oldu.
Mutlu Güler’in bölgesinde Emir Haliloviç görevini yaptı. İkinci sarıyı yiyeceği gün gibi aşikardı. (hem hakem hem rakip hem de kendi kaynaklı)
Rok Kidriç’i Hatayspor’un oyun anlayışı nedeniyle oynatmaması kadar,
Forvet ve kontratak bölgesinde Mustafa Eskihellaç’ın isminin doğru olduğunu düşünüyorum.
Fırat Hoca,
Hatayspor karşılaşmasına dair; Boluspor’a bir değil bir çok dokunuş yapmış.
Bu genç adam.
Bundan önceki meslektaşları Giray Bulak, Osman Özköylü gibi kenardan artistlik yapmıyor, tribünlere ve kendine oynamıyor.
Saha dışındaki teorisi ile saha içindeki pratiği tutarlı.
Fırat Gül ve Boluspor’u tebrik ediyorum.
XXX
15 Mart 2020 de yazdığım “VİRÜSÜM GEÇTİ ŞİFA BULDUM” yazımda şöyle yazmışım.
YAZIMIN VE HOCA HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİMİN ARKASINDAYIM
“Fırat Gül Hoca.!
Kafasındaki plana, rakibe ve maçına göre takımı tanzim ediyor.
Kadroyu bozmayan, istikrarı aklının bir köşesine yazan bir yanı var.
Fırat Gül’ü takdir ettiğim en mühim tarafı da bu.
Özgün bir futbol anlayışı var.
Muhafazakar değil, futbolun ezber ve taklitçi tarafından beslenmiyor.
Yeniliğe açık, devrimci ve reformist bir futbol anlayışına sahip olduğu anlaşılıyor.
Hoca!
Bu takım, bu sistem, bu oyun, bu kurgu ve bu oyuncu kadrosu neden maç kazanamıyor sorusunu sorgulamış bir teknik adam.
Bu çok net anlaşılıyor.
Cevabını da bulmuş gözüküyor.
Oyun planına önce kendisinin sadık kalmasını, istikrarı bozmak istememesini, isimler üzerinde takıntılı olmamasını, oyunu tutan ve oyuna katkı yapan oyuncularını titizlikle seçmesini buna bağlıyorum.