Bolu Atatürk Stadyumunda,
B.Boluspor Hacettepespor karşılaşmasını kaç spor yazarı izlemiş olabilir…
Kupaya dair kaç spor yazısı kaleme alınmıştır.
Takım kadroları ve gol dakikaları dışında kaç maç analizi yapılmıştır mesela..
B.Boluspor Hacettepespor karşılaşması esnasında basın tribününde kimler vardı, yoktu bilmiyorum.
Baktım gazetelere, sosyal medya hesaplarına bir paylaşım bir selfie göremedim.
O nedenle bir fikrim yok.
Kim yazdı, yazmadı; onu da an itibariyle bilmiyorum.
Ama kendimi biliyorum.
Bolu Basın dünyası ve cemiyetimiz beni TSYD’ye spor yazarı olarak tanımlayamadığı için maçları canlı izleyemiyorum.
TV’den izleyerek, yazmak nefsimi köreltiyor! bir iki satır da olsa yazıyordum ama!!!
Kupa maçı naklen verilmeyince, kendimi kötü ve ölü hissettim.
XXX
Karşılaşma devam ederken…
İlk yarısını İzzet Baysal Caddesinde yürüyerek..
İkinci yarısını, Atatürk Anıt Heykelinin taş merdivenlerine oturarak geçirdim.
Rahmetli İzzet Baysal ve Rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün maneviyatında sohbet konusu neydi, neler konuştum, neler söylediler onlar ben de kalsın.
Duygusal bir doksan dakika oldu benim için.
90 Dakika boyunca mecazen hiç pas hatası yapmadım.
Top da kaptırmadım; ona buna da.
Her zamanki gibi saygılı ve sevgili oldum.
İnsan canlı ve cansızın ne olduğunu yaşamdan değil.
Böyle hallerde anlayabiliyor, tecrübe hanesine yazabiliyorsa..
Essahtan CANLI demektir.
Kalemim de kuş gibi hafifledi üstelik.
Hiçbir yüküm yok.
Kibre borçlu, tevazudan alacaklı değilim.
Sepetim dolu; yazacak çok malzeme var.
Kendi ağırlığım bana yeter diyerekten.
İZLEMEDİĞİM.
Kupa maçının analizini yazmaya artık hazırım.
XXX
Kupa maçları yanıltıcıdır.
Her iki rakip için de bu böyledir.
Gerçekleri yansıttığından hep şüphe etmişimdir.
Size çok fazla veri sunmaz.
Ama oynanan oyundan genellikle keyif alırsınız.
Futbolcu performanslarının arttığını,
Koşan futbolcuların çoğaldığını,
Hocalarını can kulağıyla dinlediklerini,
Sorumluk alan oyuncuların farkını hemen fark edersiniz.
Kaza golüne kurban gitmeyelim diye oyuncular pür dikkattirler.
Mental kondisyonun kupa takvimine ve/veya canlı yayına bağlı olduğu hissine kapılırsınız.
Uzatmalarda bile ilk yarı performansına ulaşıldığına,
Kupa maçlarında, ligdeki skorların tepe taklak, ligde alınan sonuçların aksine ters yüz olduğuna şahit olursunuz.
Kupa maçları enteresandır.
Yanıltıcıdır.
İstatistikleri kafa karıştırıcıdır.
Ama!
Fikir verir.
O ayrı!
XXX
Ligde!!!
B. Boluspor’un galip başladığı bir çok karşılaşmadan mağlubiyetle ayrıldığını unutmadan..
Kupada!!!
Mağlup başlayıp, galibiyetle tamamladığı Hacettepe karşılaşmasına bir sitem bırakmadan yazımı bitiremem.
Üstelik takımda birkaç has oyuncusundan ve kaptanından eksik olmasına rağmen.
B. Boluspor turu atladı.
Tur!
Mühim mi?
Mühim!
Lige referans olur mu?
Olmaz!
Bu futbol, bu futbolcu kadrosu ve ben oynarım işimi yapar duşumu alır işime bakarım anlayışı ile bu iş yürür mü?
Yürümez!
XXX
Bu kupa öncesi veya sonrasına dair yazacak o kadar çok şey var ki!
Ben şu kadarını yazmakla yetineceğim şimdilik..
1-Reha Erginer takımın ipini eline almalı.
2-Başkan, futbolun ipini Reha Erginer’e teslim etmeli.
3-Futbolcular içinde ipe un serenler bilinmeli.
4-Reha Erginer bütün futbolculara istisnasız fırça atmalı.
5-Abat, Erginer’e bütün futbolcuları kast ederek ve mecazen “eti senin kemiği benim” demeli.
6-Takımdaşlık, arkadaşlık aidiyet duygusunu yitirmiş oyuncular ikna edilmeli; yoksa kapının nerede olduğu hatırlatılmalı.
7-Reha Erginer’e; hiçbir mazerete sığınamayacağı hissettirilmeli.
8-Reha Erginer, Marlinho ve Mihajloviç’i aynı anda oynatabilmeyi sağlayacak formüller üretebilmeli.
9- Başkan ve Yönetimi futbolun görünen tarafı kadar, görünmeyen tarafına da odaklanmalı.