Her şey yolunda.
İnananlar için durum budur.!
Futbol “tepük” olmaktan çıkalı çok zaman oldu.
Kurallar yazılıyor, çiziliyor.
Var oldu olalı..
Futbolun tadı tuzu kalmadı.
Gittikçe makineleşiyor, insani reflekslerimizi kaybediyoruz.
Aşı maşı.
Çip mip diyorlar ya.!
Var ne peki.?
XXX
Gözlerimiz bedenlerimizden ayrıldı; kör olduk mecazen.
Var’ın kocaman gözleri oldu; ekran büyüklüğünde!
O da göremiyor.
Emine ninem!!
Bir eline süpürgeyi, bir eline maşayı alır..
Şarjöründe terliğini eksik etmezdi.
Paladan ceketini eliyle çekiştirip; kör müsün diye çıkışırdı kızdıklarına..
Dedem iyi görürdü, inançlı adamdı.
XXX
Orta hakem göremiyor diye..
Yan hakemler verildi iki yana.
Yetmedi.
Dördüncü hakemi yamadılar, en önemli çizginin baş ucuna..
Telsiz bağlantıları, mikrofonlar, kartlar, kameralar, sprayler.
Olmadı var’ı icat ettiler.
Olmadı… halâ olmuyor..
Tartışmalar bitmiyor.
Kimse ne olduğunu bilmiyor.
Faul var mı yok mu?
Penaltı var mı yok mu?
Kasıt var mı yok mu?
Futbolu unuttuk, başka işlerle meşgulüz.
XXX
Sevap günah unutuluyor.
Siyah beyaz renkler suç..
Gri renkler özgürlüğün ifadesi gibi sunulmaya başlandı.
Sıcak renklerimiz çoktan soldu.
İnsanlık kalbini unuttu.
Makinelere, videolara, akıllı telefonlara, var’a yoğ’a biat eder olduk.
İnsanoğlunun koyduğu kurallar, kalbin ve vicdanın önüne geçti.
Bakmak yetmez çocuğum, görmek lazım diye boşuna nasihat etmiş, boş yere dinlemişiz.
Kulaklık, monitör ve düdük statda.
Nefes, damar, beyin, kan, nabız, kalbin sesi, duygularımız firarda.
Maçı önceden bir kişi yönetiyordu.
Şimdi herkes maçın içine ediyor.
XXX
İnsanlığımızı unutturan her türlü metoda karşıyım.
Var icat oldu.
Hakemlik daha içinden çıkılmaz hal aldı.
Yorumcular daha fazla konuşmaya, programlar daha uzun sürmeye, konuşulmaya başlandı.
Spor Stüdyosu bu hafta B.Boluspor’u konuştu mesela..
Ersin Düzen meseleyi aldı, penaltı gündemini masaya koydu.
Boluspor’un pozisyonu penaltı mı, değil mi diye bir servis attı ki!!
Yorumcular hemen manşet aldılar, manşetlik cümle kurdular.
Defalarca ağır çekim,
Yan çekim,
Pilot çekim hepsini denediler.
45 metre mesafedeki yan hakemin pozisyonuna kadar konuşuldu.
Altay’ın penaltısı verilmedi, Bolusporlu oyuncu eliyle aldı.
Feryat figan.
Program nerede ise Boluspor mevzusu ile bitecek kadar oldu.
Var olsaydı böyle olmazdı diyerekten tedavi sürecini başlattılar.
XXX
Tümer Metin; programda usul usul felsefe yaptı.
“Hakemin görmemesini kabul etmiyorum” dedi.
Metin ol.
Zaten o pozisyonda hakem göremediği için veremedi ya Tümer.
Görseydi!!!
Boluspor’a mı acıyacaktı.
Görmedi nitekim.
Görseydi çalardı.
İzmir nere, Bolu nere..
Bana göre algı da, mevzu da şu?
Boluspor’a bundan sonra dikkat edin.
Atlamayın.
Görmemezlikten gelmeyin.
XXX
Yeşil zemin artık bir oyun alanı olmaktan çıktı.
Bir nevi Arena oldu.
Varlı yoklu gidecek bu iş…
Üzülüyorum bir yerde..
Eve de sığamıyoruz.
Sahaya da.
Kabımıza da..
Var’sa yoksa…Var.
Bütün tartışlar mevzular VAR’a çıkıyor.
Herkes Var’cı..Ben değilim.
Ben insan’cıyım.
Ben orta hakemin yanında ve bu mevzuda muhafazakarım.
Okan Buruk; “Var kararları ile zorluklar yaşıyoruz” derken çok haklı.
Var’dan vazgeçip asıl var olana dönmeliyiz.
Önce insan demeyi bilmeliyiz.
XXX
Biz Avrupa’ya hakem falan gönderemeyiz.
İnsana güvenmiyoruz bi defa.
Bu işler var gücüyle olmaz.
İnsan gücüyle olur.
Sordum!!!
Aynadaki ben’e..
Senin neyin var..
Hiç
Kırmızı ve beyazım.
XXX
O diil de?
Reha Hoca aşıyı bulmuş.
Futbolculara da bi şeyler olmuş.
Alican Özfesli dışında!!
Canla başla, gücünden fazla işler yapmaya uğraşan, haddini aşmaya gayretli oyuncular gördüm.
Reha Erginer’in Alican Özfesli inadına daha alışamadım.
Bulduğu galibiyet aşısının nesi bu çocuk.
Proteini mi, vitamini mi?
Damar mı açıyor.
Şok etkisi mi yaratıyor.
Ateş mi düşürüyor.
Pıhtılaşmayı mı önlüyor.
Bağışıklık sistemini mi koruyor?
Nedir sahi.
Alican’a bu kadar tölerans.
Ya çocuk bir nevi gölge boksu yapıyor.
Refakatçi futbolu, güçsüz fiziği takımı bir eksik bırakıyor.
Çocuk sahada saklambaç oynuyor.
Orta sahada top geziyor, dolaşıyor, ayaklara sırnaşıyor; futbolda kabul edilmeyecek bir süre ayağına top değdiğini görmedim.
XXX
Orlando Mosquera topu oyuna sokmada artık arayış içinde değil.
Hızlı istekli ve kararlı.
Topu tutarken, kurtarırken topu sıkı sıkıya sahiplenmesi güzel.
Topu oyuna sokarken topla vedalaşması uzun sürüyordu.
O samimiyeti kesmiş; iyi de olmuş.
Geçtiğimiz maçlarda bunu eleştirmiştim.
Bu hatadan dönülmüş olması sevindirici.
Bu çok işe yaradı mesela.
Tereddüt etmeden topu oyuna sokması takımı pozitif etkiledi.
B.Boluspor’un galip gelmiş olmasından memnunum.
Yazılarımda bu takım ileride iyi olacak dediğim için de tabii.
XXX
Soyunma odasında verilmiş fotoğrafları,
Yüzlere vuran vurmayan coşkuyu, yürekten gelen gelmeyen samimiyeti, parlayan parlamayan gözleri, galibiyetin mimarlarını resmettiği için çok seviyorum.
XXX
Mühim bir konunun da altını çizip bırakıyorum.
İzmir gibi büyük bir şehrin takımı olan Altay’ı,
Liglerin kalbur üstü teknik adamlarından Yücel İldiz’i mağlubiyetle tanıştıran…
Küçük Şehrin Büyük Öyküsü Boluspor’u
Ve
Reha Erginer’i ve futbolcuları tebrik ediyorum.
Galibiyeti armağan ettiği ailesine hürmet, çocuklarına sevgilerimi gönderiyorum.