Bırakalım karşılaşmayı,
Bırakalım deplasmanı,
Bırakalım kara kaşı, elâ gözü..
Serhat Gülpınar’ın;
Çuvaldız kimin böğründe,
İğne, kimin parmağında bilmem..
Lâkin hocanın;
Bu karma karışık, paydaşları, ekonomisi, getirisi, götürüsü farklı ifade biçiminden, kurduğu bu eksantrik cümleden ben alacağımı aldım.
Ancak;
XXX
Serhat Hocanın işi hayli zor…
Geçen hafta yazdım!
Bu başlık ve manşet cümlenin mealini tekrar etmeme gerek yok.
Önceki hocanın ne demek istediğini, ne demeye getirdiğini tahmin etmeyen yoktur sanırım.
Takım listesi elimize ulaşınca, sahada olup biteni görünce konu kendi kendine ifşa olmuş, basın toplantısında da ikrar edilmiş olmuştu.
O diil de!!!
Asıl vakıa duygu içermese de, paydaşlar duygusal davranıyor..
Koşukavak’ın kurduğu cümleler her daim Serhat Gülpınar’ın kulağını çınlatacak,
Koşukavak ile duygusallık köprüsünde buluşanların nazik elleri Serhat Hocanın ensesini karartacak gibi duruyor.
XXX
Yalçın Koşukavak ile Serhat Gülpınar arasında daha ilk maçta başlayan soğuk savaş; gittikçe ısınıyor.
Daha da ısınacak işaretleri alıyorum.
Yalçın Koşukavak..
Pekiii!!!
Serhat Gülpınar Gençlerbirliği karşılaşmasından sonra ne dedi.
Defalarca ve her satırbaşında sarf ettiği can alıcı, ezber cümlesi ne?
Hadi bakalım buyurun buradan yakın…
Yakın yakın, demedi demeyin…
Bakın futbolu konuşamıyoruz bile..
Buna izin verilmiyor.
Şimdi teknik direktörler arasında laf alaveresi olacaksa ne kıymeti kaldı sahanın, teknik, taktiğin, kondisyonun, yüklemenin, yüklenmenin...
Ya bi işinize bakın..
Futbolunuza odaklanın.
Bırakın saha dışında, basında masında boş muhabbetleri..
Görevinizi yapın..
Biriniz gelmeye, biriniz gitmeye meyilli algı kurgulu hareketlerinizi…
Bu psikoloji ile takıma yararınız olmaz, faydanız dokunmaz.
Bizim de yazmaya gönlümüz olmaz.
Kimse makalesini mecazen çim yerine konulmasından haz etmez, fillerin de ezmesine müsaade etmez.
XXX
Serhat Gülpınar bu kadronun derinliği yok derken hem yönetime hem de Yalçın Hoca’ya cevap yetiştirdiğine eminim.
Ve Fakat
Serhat Hoca;
Derinliği olmayan takımında beş oyuncuyu değiştirme lüksünü atlıyorsun.
Üstelik içeri attığın oyunculardan ikisi geçen haftanın ilk on birinde oynayan isimler.
Mevkiinde değil diye sitem ettiğin oyuncu galibiyet golünü atan, takımın en çok koşan ve bana göre en yararlı topunu oynayan, sıkça eleştirdiğim Berk Yıldız’dı.
XXX
Hem kamuoyunu, hem şehri, hem de taraftarı ve kamuoyunu rahatlatmak adına..
Küçük şehrin büyük hikayesinin tam ve düzgün yürümesi ve yürütülmesi manasında bazı soruların şimdiden cevaplanması gerektiğini düşünüyorum.
Yönetime yekten ve harbiden soruyorum!
XXX
Futbolu, futbolcuyu yazmayacağım.
Sahadaki oyuncunun derinliğinden bahsederken teknik direktörlerin de derinliğine de bi odaklanmamız gerekecek galiba.
4 yorum yapılmış
Hayy ağzına sağlık hocam yaaa , Yalçın Hoca az aştan ortaya yemek çıkardı tabi lezzeti azdı.... Gelelim bu ağaya tabi burda yönetimsel sessizlik de buna çanak tutuyor kadromuz derin 18 e giremeyen cevherler teneke değeri görüyor elmadan armut armuttan ayva ile Serhat Bey kafasına göre takılıyor....
Eyvallah teşekkürler yorum ve desteğiniz için
Nuri bey hoca kanatlara adam istiyor sen ne yazıyorsun 1 forvet ve 2 kanat istiyor babacar 2 daha hazır olmaz
Geçen seneye göre çok daha derin bir kadroyla başlamamıza rağmen Tunahan ve Gigic gönderildi. Madem sığ bir kadro var neden gittiler? Bu iki oyuncu da geçen sene ikinci devre devamlı oynayan oyuncular. Tek bir forvetin var, hazır değil ve hücumcu adam gönderiyorsun. Teknik direktörlerin misyonu ne? Özellikle Boluspor gibi dar bütçeli takımlarda. Sadece skor mu yoksa oyunu ve oyuncuyu parlatmak değil mi?