Boluspor Giresunspor karşılaşmasını TV’den izledim.
Çekirdek çitleyerek, kısa notlar tutarak, çay içerek..
“Maçın sonucu ne olur bilmem.
Teknik ekip maçı kafa ve düşünce olarak kazanmış gözüküyor.
Futbolcu kardeşlerimizin de gayretleriyle;
Özgüven duygulu bu kurgu, umarım karşılaşmanın sonucuna olumlu yansır.
Boluspor Teknik Direktorü Fırat Gül'ü bu meyanda tebrik ederim.
Hoca oldukça ofansif bir kadro sahaya sürmüş.
Emir Haliloviç, Mustafa Eskihellaç,Gökhan Sazdağı,Mustafa Durak, Kubilay Yılmaz, Melih Okutan, Hayrullah Bilazer.
Dilerim ilk golü biz atarız.
O değil de bu kadro çok pozisyon bulur.”
Diye yazmış;
Sosyal medya hesabımdan da paylaşmıştım.
XXX
Yazılan kadroyu sahada görünce ne yalan söyleyeyim umutlanmıştım.
Kadronun ofansif sayısı hoşuma gitmiş!
Ve Fakat.
Hammaddesi konusundaki kuşkularımdan uzaklaşmama yardımcı olmamıştı.
Kadro kelimesini duyunca;
Bisikletin kadrosu, yara bandı gibi aklıma yapışır kalır.
Yapıştığı yerden çıkaramam.
Çocukluğumda (hala öyle) çok bisiklete biner, bisikletin bütün parçalarını söker takardım.
Meslek ve özel hayatımı şekillendiren bisikletin,
En asıl ve en asil tarafının kadrosu olduğuna kalıbımı basarım.
Kadro olmadan,
Ne bisikleti yürütebilir,
Ne de bir futbol takımını götürebilirsiniz.
Ben futbolun kadrosunu, bisikletin kadrosuna benzetir,
Başarılı olmanın!!
Bisiklete binmekten değil, bisikleti bilmekten geçtiğine inanırım.
Bisikletin parçalarını bilmeden,
Uzun bir seyahat hayaldir.
Giderken ya zincir atar.
Ya pedal boşa çıkar.
Ya da lastik patlar.
Bir de kadro sağlam değilse; yolda bırakır, eğilir, bükülür.
Ben ne diyorum.!
Şunu diyorum.
Bisikletin kadrosu ile insanın omurgası arasındaki bağı okuyamayan,
Bisikletten düşer.
Sahada da yürüyemez olur.
XXX
Bisikletin ekipmanları kadroya nasıl bağlı ise..
Futbolda da durum farklı değildir.
Kadro mühimdir.
Karbon kadro en makbul kadrodur bisiklet için.
Demir eğilebilir.
Çelik kırılabilir.
Gideceğiniz yola,
Yarışacağınız parkura,
Çıkacağınız dağa,
Gezeceğiniz şehre uygun bir ana kadronuz yoksa,
Ekipmanlarınız ne kadar kaliteli olursa olsun.
Kadro kaliteli değilse..
Bisikletten bırakın verim almayı; zevk bile alamazsınız.
Bisiklet denilince akla sadece pedal, fren, vites ve dişliler geliyorsa;
Bu yazıyı sonuna kadar okumanıza hiç gerek yok.
Burada bırakabilir, renklerinize dönebilirsiniz.
Zira;
Yazının asıl mevzusu bundan sonra başlayacak.
Kadroyu bu satırlardan sonra kuracağım.
XXX
Kadro ile bisiklet ilişkisinde;
Demir, çelik, alüminyum, titan, karbon gibi maddelerden meydana gelmesi, bisikletin verimini artıran, etki eden en önemli unsurdur.
Kadro ile futbol ilişkisinde ise;
Karakter, disiplin, vicdan, çalışma, sabır, dayanıklılık ve özveri ön plana çıkar.
Futbol oyununda başarılı olmak isteniyorsa!
Kadronuzda neyi kullanacağınızı iyi bilmeniz gerekir.
Bisikletin performansı;
Kadrodaki, demirin ağırlığına, çeliğin kırılganlığına, alüminyumun hafifliğine, titanın sertliğine ne kadar bağlı ise..
Futbol takımının başarısı da;
Futbolcunun mertliğine, sertliğine, karakterine, azmine, çalışma arzusuna ve arma aşkına bağlıdır.
XXX
Boluspor Giresunspor karşılaşmasına da alışık olmadığımız bir kadro ile çıktı.
Boluspor yarış bisikletini andıran bir tarz ile oynadı ilk aralar.
Kadrosu el yakmıyordu ama.
Yeni bir usta gelmiş.
Kaporta boya yapmadan,
Takmış takıştırmış farklı bir kadro sürmüştü sahaya.
Topu alan finiş çizgisine koşmayı amaç edinmiş,
Fren papuçları sanki sökülüp atılmıştı.
Bir ara;
Fren görevini, pedallar..
Vites görevini, jantlar yapmaya başlamıştı ki.
Arka selenin solunda konuşlanan Emir Haliloviç, kadronun göbeğine gelmişti.
Performans tahmin edilenin üzerinde seyrediyor.
Ben oturduğum yerden keyifle izliyor.
İnşallah ilk golü biz atarız diye dua ediyordum.
Futbolcular azami hırs yapmış, akıl geride kalmış, duygular tavan yapmıştı.
Bacağa kuvvet;
Akınlarda çocuklar gibi şendik piyesini oynuyorlardı.
Rakibe diş geçirmek için yokuş aşağı bir yer arar gibiydiler.
Kanat açıklar ve santrafor mevkii yarış bisikleti,
Orta saha şehir bisikleti tarzı oyun ortaya koyuyor,
Bir tek Kubilay Yılmaz çıkana kadar üç tekerlekli bisikletle idare etmeye çalışıyordu.
İki stoper dağ,
Cumali Bişi göbekte yüksek enerjisi ile scoter, geri kalan yerde elektrikle yol alıyordu.
Tüm bu olumlu şartlar içinde yenilen gol şok etkisi yaptı.
XXX
Takım mutsuz.
Şehir mutsuz.
Gelinen nokta meçhul ve bilinmez bir yolu işaret eder gibi.
Ne yazacağımı,
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Dünyaca ünlü!
Kadro kalitesi tartışılmaz,
Kadroya bağlı ekipmanlarının verim gücü yüksek,
Aksamları birbiriyle uyumlu bisikletime binerek mutlu olmak çok kolay.
Lakin..
Kazın ayağı öyle değil.
Boluspor düşünmek bile istemediğim duruma düştüğünde;
Herkes ben demedim mi!
Pozisyonunda hazır bekliyor.
Asıl üzüntü verici hal bu.
Yoksa
Benim bisikletin kadrosu sağlam.
Çıkmayacağı dağ tepe yok.
Kadrosu mu.?
Karbon monoksitlere bire bir.
Karbon.