Boluspor Teknik Direktörü Ufuk Kahraman Hoca ile hiç karşılaşmadım, dolayısı ile ne sohbet etme ne de karşılıklı bir çay içme imkânım hiç olmadı. Yani, bu satırları yazarken duygusal değilim.

Ama gerçek şu; Boluspor camiası ile çok güzel bir gönül bağı kurmuştu, sevgi ve saygı görüyordu. Kafasındaki oyun sistemi de yavaş yavaş oturuyordu.

Her nedense görevine son verildi. Yerine de Yalçın Koşukavak geldi.

Hoş geldi, sefa geldi.

***

Oynanan oyun ve futbolcularımızın performansları ile ilgili pek çok şeyler yazmak söylemek isterim.

Ancak hocamızın maç sonunda her yeni gelen hocanın klasik olarak yaptığı MAZERET ve ÇELİŞKİ dolu açıklamalarından sonra yazsak ne yazmasak ne?

Dolayısı ile bu konuya girmiyorum.

Ama

‘Yalçın Hoca, rakip takım sahada önce 10, sonra 9 kişi kalmış. Sağdan soldan ortadan bindiriyoruz, yüksek toplar ile gol arıyoruz. Yüksek toplarda iyi olan ve sizin daha önce görev yapmış olduğunuz dönemizde attığı goller ile Boluspor’a maç ve puan kazandıran Naby Yusuf’u oyunun son bölümlerinde oyuna almayı niye düşünmediniz?’ demeden de geçemiyorum.

***

Devre arası dönüşünde Futbol Şube Sorumlusu Mahmut Çimender ile birkaç taraftar arasında karşılıklı atışmalar oldu.

Nedeni ne bilemiyorum.

Ama maç sonunda taraftarlardan  ‘yönetim istifa’ sesleri yükseldi. Sonrasında da karşılıklı tartışmalar…

***

Taraftarın Başkan Sayın Abak’a karşı saygıları var. İyi de bu saygıya rağmen maç sonu tribünlerden bu protesto niye geldi?

Ben bu konuyu ayrı bir pencereden değerlendireceğim.

Boluspor Keçiörengücü maçını hatırlayınız lütfen. Bu maçta takımın başında Ufuk Hoca vardı. Rakip oyuncu sahadan atılmış ve Boluspor yaklaşık 40 dakika eksik takıma karşı oynamış, sahadan berabere ayrılmıştı.

Bu maçtan sonra, tribünlerden hiçbir aykırı ses gelmez iken, Amedspor maçından sonra lig sıralamasında yerimiz ve puan durumumuz hemen hemen aynı olmasına rağmen aykırı sesler çıkmışsa…

Bunun nedeni bana göre Ufuk Hoca’nın gönderilmesinde aranmalıdır.

Çünkü hoca gönderildikten sonra sosyal medyada ve basında çıkan yorumlarda, bu gönderilmeyi olumlu karşılayanların sayısı onlar ile karşılık bulurken, yüzlercesi ise bu gönderilmeye karşıydı.

***

Başkan Sayın Savaş Abak 09 Temmuz 2024 tarihinde yapılan olağanüstü kongreden sonra yaptığı açıklamasının bir bölümünde, ’…Normalde hocamız bizim belliydi. Yalçın hocayla birbirimize bir sözümüz vardı. Ama Yalçın hocama da bir şey söyleyemedim. Benim Başkan olacağım Çarşamba günü netleşti. Mecburen hoca bir takımla anlaştı…’ diyerek gönlünde yatan aslanın Yalçın Hoca olduğunu belirtmişti.

Gecikmeli de olsa Yalçın Hoca geri geldi.

Şimdi, Yalçın hocamız ne yapmalı?

Sayın başkanın bu açıklamasını devamlı HATIRLAMALI ve onun yüzünü kara çıkartmamalı.

***

Peki, bizler ne yapmalıyız?

Başkanımız Savaş Abak’a, Teknik Direktörümüz Yalçın Koşukavak’a ve futbolcularımıza sahip çıkmalı ve onları desteklemeliyiz.

Çünkü ligde şu an hem yukarılar hem de aşağılar için zurnanın zırt dediği yerdeyiz.

                                  17.02. 2025

                           Muharrem Demirel