Evden çıkarken niyetim, Gençlik Geliştirme Koordinatörlüğü görevine getirilen Selaaatin Konrad Hoca’ma ‘Hayırlı olsun’ ziyareti yapmaktı.
Nasıl oldu bilmiyorum, ayaklarım Boluspor Kulübüne yöneldi. İçeriye girdim önce Sayın Yaşar Yağdı Bey’e merhaba dedim.
Sonra, Teknik Direktör odasına doğru yöneldim. Açık olan kapıya tıkladım. ‘Buyrun’ sözü ile içeriye girdim.
Boluspor Teknik Direktörü Turgay Altay ayağa kalktı, karşıladı, yanında da yardımcıları…
***
Kahvelerimizi içerken, Turgay Hocamız ile yarım saat kadar sohbet ettik.
O konuşurken, aklıma beraberce çalışmış olduğumuz Teknik Direktörümüz Serhat Güller geldi. Boluspor da göreve başladığında o da isimli bir hoca değildi.
Turgay Hoca’mıza o dönemi anlattım.
‘Hocam 2007-2008 sezonuna mütevazı bir kadro ile başlamıştık. Ama doğru işler yapıldı. Yöneticiliğin sadece finansman sağlamak olmadığı, bunun yanında camiayı ayağa kaldırmak için, sanatsal, duygusal, kurumsal çalışmalara da ihtiyaç olduğu gösterildi. Takım içi adalet her yönü ile işletildi. Hem yöneten hem de yönetilenlerin haddini ve yerini bilmesi sonucu Eskişehirspor ile final oynadık. Süper Lig’in kapısından döndük’ dedim.
Turgay Hocamızın da kariyeri sanki Serhat Hoca’ya benziyor gibi geldi bana. Kendisine ‘Hocam, siz de de sanki o sezonu görüyorum’ demeyi de ihmal etmedim.
***
Sayın Emin Semercioğlu’nun başkan olduğu 2010-2011 sezonunu hatırlar mısınız? Hani ‘O sene bu sene’ sloganı ile başlanılan sezon.
Kaliteli bir kadro vardı, kariyerli bir hoca da para da…
Ama
Ayak oyunları, çelmeler, bacak arası atmalar, kısacası entrikalar yüzünden ‘O sene, bu sene’ değil, kâbus oldu.
Yani demem o ki; pek çok isimli hoca ve futbolcu kadrosu ile çalışmamıza rağmen bir türlü başarıyı yakalayamadık.
Niye?
Başarının karşılığı, takımı sadece isimli hocalara teslim etmek, iyi futbolcuları bir araya getirmek değil.
Yakın örnek olarak, geçtiğimiz sezonun Eyüpspor’u nu verebiliriz.
***
Niye hatırlattım bunu biliyor musunuz?
‘O sene bu sene!’ sloganı bu sezon, doğru işler yaparak, kulübü doğru yöneterek gerçekleşebilir.
İstatistiklere baktığınızda, Süper Lig’den düşen takımların bazıları, bir sonraki sezon ilk ikiden veya ilk altıdan (geçtiğimiz sezon ilk yedi oldu) çıkıyorlar. Geçtiğimiz sezon Süper Lig’den deprem nedeni ile dört değil, iki takım düştü. Gelenler kimler? Giresunspor ve Ümraniyespor…
Giresunspor’ da krizde…
Yani demem o ki, bu durum bizim için büyük bir avantaja dönüşebilir.
***
Pek çok kulüp gibi, bizim de bir elimiz yağ da, bir elimiz bal da değil, zorluklarımız var, bunlar doğru. Ama geçtiğimiz sezondan ilk 11’ de oynayan 6-7 futbolcumuzun bulunması bir avantaj.
İlkeli, sağduyulu, vizyoner ve stratejik düşünce ile yapılacak 5-6 sağlam transferler ile ‘O sene bu sene’ olabilir.
Bunu başarmak için idareciliğin, kurumsal, sanatsal ve duygusal yönlerini de göstermek gerekir.
Bu da zor değil!
19.07.2023
Muharrem Demirel