Futbol çoğu açıdan hayata benzer. Sevinç, hüzün, coşku, keder... Hayata dair ne ararsanız futbolda bulabilirsiniz. Biz de Bolu halkı olarak futbolda bir süredir kaybolan heyecanı bulma arayışındaydık. Bir önceki yazımda “teknik direktör değişiminin camiaya heyecan getireceğini” ve kazanılan bu heyecanın Boluspor’umuzu ligin sonunda kümede kalmaya taşıyabileceğine değinmiştim. Akabinde güzide kulübümüz ligin bitimine 4 maç kala değişim heyecanını biraz daha üst noktaya taşıyacak bir gelişmeyle; başkan istifası ile karşı karşıya kaldı.
Kulüp yöneticileri ile yaptığım akademik araştırmalarda şehrin takımına destek olmanıntakımı daha değerli ve başarılı hale getirdiğine, bunun da o şehrin markalaşarak ülke çapında reklam yapmasını sağladığına ilişkin sonuçlar elde etmiştim.Yani kısacası bilim “Kulüp kazanırsa, şehir ve şehirdekiler de kazanır” diyor. Bu yüzden Belediye başkanımız Sayın Tanju Özcan’ın kaosa karşı özverili mücadelesi ve camia ile birebir görüşmesi, hatta takımı desteğe Adana’ya kadar gitmesi, ardından Samsun maçında tribünleri hareketlendirmesi çok değerli. Ayrıca gerek eski başkanlarımız Necip Çarıkcı, Emin Semercioğlu, Yener Bandakçıoğlu, Necdet Gören, gerekse de kongreye kadar başkanlık yapacak olan Oğuzhan Özçelik, şehrimizin siyasileri ve ileri gelenleri Boluspor’un şehrin önemli bir değeri olduğu bilinciyle hareket etmeleri de çok kıymetli ve hoş davranışlar. Görüyoruz ki bu yol iyi bir yol, çünkü değişimle gelen heyecan bize kritik iki maçta 6 puan kazandırdı.
“Kulübün kazanması şehrin kazanması demektir” bilinciyle hareket eden başta Sayın Özcan olmak üzere; kulübe bu zor zamanda destek olan Bolu’nun saygıdeğer beyefendilerine kendi adıma teşekkür etmek istiyorum, çünkü “sen yaptın-ben yaptım”çekişmesi yapmadan “Biz hepimiz bir olduk” anlayışıyla şehrin markasına sahip çıktılar. Hakikaten beyefendilere yakışır klas bir davranış.
Göksel YIKMIŞ
09.05.2022