Bolu Gazetesi yazarı, eski gazeteci Hamza Canbaş geçtiğimiz günlerde Bolu ve Boluspor ile ilgili gereksiz ve anlamsız açıklamaları sonrası Tanju Çolak ile ilgili bir anısını kaleme aldı.

İşte usta gazeteci Hamza Canbaş'ın o yazısı: 

ÜLKEMİZDE, toplumun ahlakını bozan 10 kişiyi saysak, Tanju Çolak ilk üçe girer. Yıllar önce, Sky TV’de program konuğu olan Prof. Yalçın Küçük’ de aynı şeyi söylemişti. Prof. Küçük toplumun ahlakını bozan sanatçılara ve sporculara acayip kafayı takmıştı. Hülya Avşar, Kaya Çilingiroğlu, Prof. Küçük ’ün hedefindeki kişilerdi ve sonuna kadar haklıydı.   

Bolulular için kötü laf söyleyen kişi kim? Tanju Çolak.  

Önce bir düşünüp bakalım, bu kişinin etrafında hiç arkadaşı var mı? Eski futbolcu arkadaşları şimdi bununla görüşüyor mu? Cevabınızın hayır olduğunu duyuyor gibiyim. Peki, onlar niye bu şahısla görüşmüyorlar sizce? Fatih Terim’in uçakta yüzüne bakmadığını kendisi söyledi.  

Eğer benim için iyi bir şey söylese kendi adıma söylüyorum, hiçbir Bolulunun yüzüne bakamam. Beni meth etmesini asla istemem. Mevlana, “bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” diyor. Tanju Çolak gibi birisinin sizi meth etmesini ister misiniz? Dolayısı ile Bolulular için söylediği yok hükmündedir.  

Peki Tanju Çolak, niye Boluluları sevmiyor biliyor musunuz? 

Yıllar önce Samsunspor’dan Galatasaray’a transfer olduğunda, Anadolu’dan İstanbul’a gelen her futbolcu gibi, İstanbul’un büyüsüne kapıldı. O zamanlar evli bir kişi olan Tanju Çolak, paranın ve şöhretin getirdiği şaşkınlıkla kendisini Hülya Avşar’ın kollarında bulmuştu. Hatırladınız mı? 

Bir kış günü, Hülya Avşar ile birlikte 34 TH 888 plakalı lüks BMW aracıyla Karakaya’ya tatile gelen Tanju Çolak, sevgilisiyle birlikte bütün gece disko da ter döktü. Tabi kendisini Bolulu gazetecilerin fotoğrafladığından habersiz çılgınlar gibi eğlenen Tanju Çolak, altın kabzalı silahını da sık sık göstermeyi ihmal etmedi.  

Ertesi sabah apar topar otelden ayrılan Çolak, aracındaki lastiklerinde zincir takılı olduğu için de hızlı gidemediğinden gazeteciler kendisini çok rahat takip etti. Daha sonra, şimdi Adya Otel olarak hizmet veren, Jandarma Karakoluna sığındı. Yapılan haberler, üç gün sonra ki mahkemesi için acayip delil olarak kullanılmıştı. Allah’tan boşanma gerçekleşmedi. Eğer bugün eski eşiyle mutlu bir yuvası var ise bize borçludur. 

Neyse, bunlar öyle uzun uzun yazılacak konular değil elbette. Bence Tanju Çolak’ın futboldan başka hiçbir şey konuşmaması gerekir. Golcülüğüne, hiçbir şey demiyorum.  

Biz Tanju Çolak’ı tarih sayfalarına geri gönderelim. 

Ulu Önder Atatürk hangi sporcuyu sevmemiz konusunda kıstası koymuş, “Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim” 

Bu kıstas üzerinde Tanju Çolak’ı değerlendirelim. Zeki mi? Sanmıyorum, zeki olsa o kadar parlak görünen kariyerini lekeleyecek işler yapmazdı. Çevik mi? Tartışılır. Ahlaklı mı? Evli iken başka bir kadınla aşk yaşayan bir adam ahlaklı sayılır mı bilemem. Ya da, hiç ihtiyacı yok iken araba kaçakçılığına karışır mı? Bilemem.  

Son olarak,  

Atatürk’ün sevmediğini biz niye sevelim ki… Öyle değil mi? 

NOT: Meraklısı için; Google Hülya ve Tanju fotoğrafları yazdığınızda disko görüntülerine ulaşabilirsiniz.