“Boluspor’un sahipsiz kalmayacağını göstermek için aday olduk”
Çiçeği burnunda yeni başkanın ilk sözleri.
Sanki bir önceki yönetimde başkan yardımcısı değilmiş de onlar bırakınca sahiplenmiş gibi.
Kurumu sahiplenmek; gerçekten öylemi?
Kongrenin yapılacağı günün son akşamına kadar birilerinin çıkıp “ben bu işi yaparım” dememesi görünüşte belki sahipsizlik olduğunu yansıtabilir. Ancak delegelere sürekli ısrarla bir, iki, üç diyerek gönderilen kongreye katılım mesajlarının sadece yönetimsiz kalan kulübün kısa arada biran önce yönetime kavuşturma telaşı olduğu da söylenemez.
Yani sahipsizliğin ancak toplanamayan ilkinin arkasından yapılacak kongrede daha belirgin hale gelebileceğini de görmek lazım.
Bu kulüp sahipsiz değildir, kalmaz.
Gerçek destekçilerinin sayısı dönemsel olarak azalır ama tükenmez. Azaldığını göreceğimiz alt ligleri inşallah görmeyiz. Gördüğümüzde de kalacaklara hep beraber şahit oluruz.
Peki, ne olmuştur da Sayın Abak’tan başka birileri çıkmayıp sanki onun deyimiyle kulübü sahipsizmiş gibi bırakmıştır?
O birileri sabırla beklemiştir, beklemek, bekletmek, sahipsizmiş gibi göstermek bir siyasettir bazı zaman kulüplerde