İkide iki iyidir.
Moral verir, özgüven artırır.
Hedef olma ya da özgüven zehirlenmesi riskleri taşısa da.
Maçın geneline baktığımızda; atılan iki gol ve daha da atılacaklar varken atılamayanları da es geçtiğimizde elde kalan sadece Gökhan’ın tuttukları ya da sektirdikleridir.
Gökhan’ın belkide mucize sayılabilecek gol yeme tehlikelerini savuşturma içgüdüsünü diğerlerinin gol atma becerileriyle birleştirdiğimizde, takımı bu maçlık başarılı görmek zorunluluğumuz var çünkü kaleci de takımın bir parçası değil mi?
Dişlilerin kendi işlerini tam yaptığı durumda aracın yol alması kaçınılmaz.
Şöförün ya da ustanın iyisi sadece aracın yol almasına bakmaz. İnceden motorun sesine, ahengine de bakar.
Elazığ yolunda dişlilerden birinin oldukça zorlandığını, o dişlinin zorlanmasının sebebinin de yakın komşu dişli ya da kavramalarının olduğunu görür, önlem alır.
Gökhan çok üst düzey oynadı. Gol kurtarışlarındaki refleksleri olağanüstüydü. Zorlandığı, bu maçlık kalitesi ve şansını birleştirip gol yememe becerisini ortaya koyarak takımının üç puan almasını sağladığı ortadaydı.
Hep böyle olacağını beklemek doğru mu?
Tabii ki hayır.
Gökhan’ın üstündeki bu yük özellikle ilk maçtada görülen duran topların savuşturulamamasında büyük rol oynayan defans bloğudur.
Bu blok ikinci yarı set oyunu esnasında da aynı durumlara düşüp neredeyse ilk yarı verilen emek ve kazanımların kolayca kaybedilmesine yol açacaktı.
Açacaktı ki çok şükür Gökhan imdada koştu.
Sezon öncesinden bu yana Özgür Can üzerinden yürütülen forvet etkisizliği eşleştirileri her iki maçta da yersizliğini ortaya koyarken, defansın göbeği ve kenarları için esas tehlike ya da eksiklik ortaya çıkmış oldu.
İsmail Haktan’ını bu takımda yaptıkları için değil futbol mantalitesi için kaldıramadığımı ortaya koyarken, Özgür Can’ın rakip takımların onbirinde her zaman gördüğümde sıkıntı yaşadığımın altını çizerek diğer paydaşlarla beraber Boluspor’un şampiyonluk yolundaki yükünü taşıyabileceklerini, orta saha kalitesini de eklediğimde söyleyebilirim.
Yorumcuların “takımda yıldız oyuncu az” görüşlerinede her zaman takımdaki her türlü dengeye önem verdiğimden katılmadığımı belirtmek isterim.
Oynayan ya da oynamayı bekleyen oyuncuların yeterlik ya da hazır olup olmadıklarını teknik heyet çok iyi bilir. İkinci yarı defans hatında düştüğümüz kötü durumu nasıl atlatırız, onların işidir bu; bu konuyu halletmeye çalışacaklardır.
Ancak yol alan aracın incelikle dişlilerini kontrol etmek, yedek parçayla değiştirmek, biraz yağlamak,