İki stoperin yokluğunda, İsmail ve Etoundi sürpriziyle karşılaştığımız bir kadroyla dün sahaya çıktık.
Oynamayan oyuncuları bazı maçlarda oynatarak ilerisi için kazanmak ve hazırlamak gerçeğine Etoundi ismi bağdaşsa da İsmail benim için tam bir sürpriz oldu.
Melih ve Guido’nun kenarda olmasının sadece bir taktiksel düşünce başlığı altında olabileceğini düşünüyor ya da hoca kadar olan biteni bilmediğim için kabul etmek zorunda kalıyorum.
Balıkesirspor’un sahip olduğu kadro, şehir, bulunduğu durum ve bizim namağlup oluşumuzun getirdiği psikolojiyle çok iştahlı olacağını tahmin ediyorduk. Zaten öyle de oldu.
Daha bu sezon yeni kadroya girerek oynayan stoperlerin varlığının vermiş olduğu “ne yaparlar, ne yapmazlar” düşüncesiyle diğerlerinin temkinli olması, özelikle defans kanatlarının ileriye çıkamaması; Balıkesir’in bu iştahını daha da artırdı diyebilirim.
Coşkulu oynayan rakibin karşısında defansif görev üstlenemeyen Yusuf ve Akubueze’nin bu anlamda tüm yükü İshak’a bindirmiş olmasının da etkisiyle neredeyse tüm karşılaşma boyunca orta sahanın tek hakimi rakip oldu diyebiliriz.
Bu anlamda; Akubueze’nin ofansif özelliğini ve maç içindeki bu niteliğinin önemini düşünürsek, sadece kaptanın yerine daha agresif bir oyuncu, mesela Burak Asan’ın onun yerine Balıkesir’in ataklarını kesmede İshak’a yardımcı olarak sahada olması gerekir miydi diye düşünüyoruz.
Tabii bunları bizim gibi hafta içi sürekli düşünen hocanın Emre ve Burak Asan arasındaki liderlik farkının da bir seçim nedeni olduğunu unutmuyoruz.
Etoundi boş durmadı çalıştı. Golde ön direğe koşu yaparak yanında götürdüğü stoperler sayesinde Guido’nun arka direkte boş kalmasını sağlayarak bir anlamda galibiyete katkıda sağladı. Ama iki haftalık milli maç arasından sonra birde üçüncü hafta oynatılmayarak maç tatili iyice uzatılan Özgür Can'a bu yapılmamalıydı diye düşünüyorum. Yaşı itibariyle oynadıkça forma girecek tecrübeli forvetin, bu kadar da sabır edilerek devamlılığı oluşmuşken, buna milli maç arası sonunda son vermek, “Etoundi zaten oynamıyordu, bir hafta daha bekletilebilirdi” düşüncesiyle takımın menfaati adına bence iyi olmadı.
Kanatlarımızdan İsmail’in kesinlikle ilk on birde başlamamasının altını çizdiğim gibi Mustafa’nın saman alevi gibi olan oyuna katkısını, özellikle kaybedilen toplarda ya da rakip ataklarda müdahale etmesi gereken kendine yakın pozisyonları es geçtiğine şahit oldum. Bu konuda sahada her zaman olması gereken bu oyuncunun kesinlikle uyarılması gerekir.
Defans kanatlarımızın stoperlere destek adına öne çıkamaması, İsmail ve Mustafa’nın beklenen performansı gösterememesi sayesinde rakibi daha çok kendi sahamızda kabul ettiğimiz bölümlerde; topun arka arkaya iki kere direkten dönmesi, başarılı kalecimizin bakışları arasında çok yakından geçen şutlar ve kendisinden alıştığımız mükemmel kurtarışların yer aldığı pozisyonlar seyrettik.
Ama tüm yediğimiz bu baskıya rağmen bireysel olarak takım oyunundan düşmememiz, mevkilerin birbirleriyle yardımlaşmalarının devamlılığı bizim için çok sevindirici olduğu gibi rakibi sinirsel olarak çok olumsuz etkiledi. Bu özelliğimizi hiç kaybetmemeliyiz. Bu özellik sabrı öne çıkardığı gibi rakibin direncini de oyun içerisinde her zaman düşürür.