NEDRET YILDIZ YAZDI; RÜZGAR MI DALGA MI?

03/02/2019
03
ŞUB
2019

Bazı şeyleri yaşarsın, duyarsın aklın yanar. Neredeyim ben dersin. Şaşırırsın, anlam vermeye çalışır, bir çıkış noktası ararsın. 

Çiçeği burnunda hocamız; ilkim şartlarının zorlamasından, takımının sahada bundan başarısız olduğundan bahsediyor. “Daha takımımı yeni tanıyorum, yeni transferlerin uyuma, birlikte çalışmaya ihtiyacımız var” demiyor, neredeyse aklımızla oynuyor ya da dalgasını mı geçiyor bilemedim.

Daha üzerine giden yok, baskı yok, dalga geçmeye neden sınır ihlali hiç yok.
Sınır ihlali diyorum; bir sezon kötü gidişin zinciri olan bir karşılaşma için Hocamız Çoşkun Demirbakan’dan yönetim olarak teknik rapor istiyoruz. Bakın teknik diyorum, hepimiz bu işten anlıyoruz ya! Hoca baştan beri geleneksel hale gelmiş bana da ters gelen yönetime rapor verme işini hem sevmiyor hem de gereksiz, sınır ihlali buluyor. Ama bu sefer gönderiyor bir rapor. Diyor ki “golleri yediğimiz devrede kalecimizin gözüne güneş geliyordu, o da çok söylenmesine rağmen şapka takmamış, rakipte uzun ve havadan oynayınca sonuç malum, arz ederim.” Yani kurt hoca yapmıştı yapacağını, ince ince dalgasını geçmişti o günlerde bizimle.

Şimdi o hoca haklı dalgasını geçmişti de bu hocanın ki ne? Yok güneş, yok rüzgar...
Hocam bak; ilk maçına çıktın, kamp görmedin, daha bir şey yapmadın, güçlü bir deplasmanda aldığın tek farklı sonuç sürpriz değil ki bahane bulmaya çalışıyor, sanki biz rüzgarla oynarken rakip takım fanus içinde mücadele ediyormuş gibi beyanatlar veriyorsun.
Düşüşe girdiğimizden beri yazıp çizmiyorum. Yazacak bir şey de yok aslında. Kurulan bir takım var, sonrasında duyulan değişken sebep ya da bilmediğimiz nedenler yüzünden savrulan bir kadro. Kadro dışı bırakılanlar, kendiliğinden gidenler, önce gidip sonra döndü denenler.
 Zaten baştan beri bu takımın liderlik yapacak merkez orta sahasının olmadığını söylüyor, görüyoruz. Forvet oyuncularının da işlerini yapmadığı, golleri diğer mevkilerin hallettiği yine tespitlerimizden. 

Gönderilenlerle beraber bu eksiklikler rafta durup duruyor. Yani ara transferde takviye yapılacak yerler belli, takım hücumda tel tel dökülürken, kadronun oyunu kuracak bir lider merkez orta sahaya ihtiyacı varken, sakatlıktan, umduğumuzu bulamamaktan, ondan, bundan; merkez orta saha, kanat forvet ve forvet alacağımıza; sağ bek, stoper ve ne olduğu belirsiz bir sağ açık alıyoruz. Bir de meteorolojiye son derece ilgili, bu ligle bir o kadar da ilgisiz bir hoca.
Yapılan takviyeleri eksik görülen mevkilere, önceden göze kestirilerek, bir amaç uğruna, uğraş verilerek transfer edildiğini, akşam pazarında birilerinin tavsiyesiyle ya da sadece ekonomik diye alınmadığına inanmak istiyorum.

Bir takım önce tavan sonra dip yapıyorsa; bunun faturası her şey iyi giderken önce biatsız olduğu iddia edilen ve o yüzden gönderilen oyunculara, sonra heyecanı bitti deyip gönderilen hocaya mı kesilmeliydi, yoksa başka şeylere de mi bakılmalıydı biraz düşünelim.
Aile olmak başka bir şeydir. Artık aile olunca iyiyi de kötüyü de idare ederek dışarıya kapanmak, başarılı olurken haşere bireyleri idare edebilmek, bir çok farkı karaktere sahip bireyleri bir arada tutmak maharet, tecrübe, eğitim, sabır, ilim, bilim ve öngörü ister. 

Takım başarılı giderken birden olanlar oluyor, başarı dağılıyor. Sebep sadece gönderilenler olmamalı, gelenler de sebeplere kurban edilmeden şapka öne konmalı, neden bulunmalıdır.

Yorum yazın
İmlası çok bozuk, büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Çok kısa ve konuyu zenginleştirmeyen yorumlar YAYIMLANMAYACAKTIR.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.