Lige bu kadar az bir süre kalmışken, “daha kadro kurulmadı” sesleri yükselerek devam ediyor.
Sesler yükseldikçe, öbür tarafta derinleşen bir sessizlik hakim, ya da bu konudan uzak demeçler, olaylar, program katılımları...

Şimdi yakın önceye bir gidelim, olup bitenin ne olduğunu anlayabilmek için.
Olağan kongre kararı, yüksek borç, bu borca karşılık temlik sesleri, çıkan yeni bir aday, ertelemeye çalışılan bir ilk kongre, arkasından ikinci kongre, ondan çekilen ilk aday, yönetime ağır eleştiriler, eleştirilere sadece kendi cevap vermeye çalışan, ortalıkta gözükmeyen heyecansız yöneticiler, yeniden seçilen bir başkan, bir süre sonra her zaman birileri tarafından önerilen, önerilirken de çokta şartlar ortaya koymadığı söylenen rahat bir hoca; Giray Bulak, birkaç transfer, geç biten kongre sonunda, transfer dönemi tatilde olan bir başkan, o gelene kadar bir şey yapamayan transfer komitesi, beş mağlubiyet serili hazırlık maçları, başkansız toplum örgütü toplantıları, hoca demeçleri, kahvaltılar, yeni görevlilere hayırlı olsun ziyaretleri ve sessizlik, sessizlik, sessizlik...

Nedir bu sessizlik ya da ilgisizlik derseniz;
Bence, geçen dönemden kalan mali güçlükler;
Parasızlık, parasızlık, parasızlık, imkansızlıklar derim.
Şimdi bu kulüp bizim, yönetenlerde içimizden.
Şeffaf olmak şefkati, gizlilik iftirayı getirir, dedikoduyu azdırır.
Kongrede de bu güne kadar da yapılmayan bir programı, hedef açıklamasını kamuoyuna  yapmak şeffaflığın ilk adımıdır.

Ne yapmak istendiğini bu camia anlar, ne olup bittiğini kendi anlamaya çalışmaz.
Yoksa, yukarıda geçen yakın olan bitene bakınca; hedeflenmiş başka şeyler varmış gibi algılanır, iftiraya döner, dönebilir.

İlk kongreyi yaptırmayıp, “ben bu kulübe emek verdim, ona buna yem edip kötü yerlere gelmesine razı olamam” diyerek tekrar göreve talip olanlar; bu gün gereğini yapmadan, daha işin başında yine o istenmeyen kötüye doğru yola çıkarlarsa;
Yarın iş “para tahsili sezonuymuş bu” iftiralarına dönebilir.
Düşman dedikodu, dost acı söyler, uyarır...
Söylerlerken de kamuyu ortak eder ki etkili olsun da yanlış yoldan dönülsün diye.
Geç kalmadan hedefinizi, programımızı açıklayın.
Mesela “yara saracağız, gençleri öne çıkartıp şans tanıyacağız, ligde kalmayı hedefleyeceğiz” dersiniz,
Ya da başka bir şey...
Bizde anlar, size “Allah yardımcınız olsun” der geçeriz.
N.Y.diyerek tekrar göreve talip olanlar; bu gün gereğini yapmadan, daha işin başında yine o istenmeyen kötüye doğru yola çıkarlarsa;
Yarın iş “para tahsili sezonuymuş bu” iftiralarına dönebilir.
Düşman dedikodu, dost acı söyler, uyarır...
Söylerlerken de kamuyu ortak eder ki etkili olsun da yanlış yoldan dönülsün diye.
Geç kalmadan hedefinizi, programımızı açıklayın.
Mesela “yara saracağız, gençleri öne çıkartıp şans tanıyacağız, ligde kalmayı hedefleyeceğiz” dersiniz,
Ya da başka bir şey...
Bizde anlar, size “Allah yardımcınız olsun” der geçeriz.
N.Y.