Ne ve kimler için yapıldığı anons edilmeden, saygı duruşuyla başladı kongre. 

Ve “fedakarlık” temasını, bu işe soyunmuş yöneticilerin daha işin başında fedakar olduğunu öne çıkaran bir açılış konuşması geldi ardından Sayın Sinan Barut’tan. Sanki birileri onları zorlamıştı ve sevmedikleri bir işi yapmak, sevmedikleri bir kurumu yönetmek zorunda bırakmıştı.
Haksızlık etmeyeyim. Bunu onlar gibi herkes kullandı geçmişte, yarın da birileri tarafından yine kullanılacak. Ben de diyorum ki; madem bu kurum bize mağdurları oynatıp fedakarlık yapmaya zorluyor, kapatıp kurtulalım gitsin, ne dersiniz? Çünkü bu kurumun sevenleri tarafından, ki sizin de sevdiğinizi düşünüyorum, bu duruma düşürülmesi beni derinden üzüyor. Beceremiyor, yöneticilerimize zarar veriyorsa eğer; o vakit bayrağını yere düşürmeden, onu orada burada dillemeden, hangi klasmanda onu layıkıyla taşıyabiliyorsak, orada göz ağrımızı taşımalıyız. Bu ayıp değil ki; ayıp olan bu gün yaptığımız, yaptığınız! Olmadı mı suçu onu yönetmekteki zorluğa atmanız. 

Sonrasında kendilerinin de memnun olmadıkları mali durumun nedenlerini ortaya koyan bir sunumla devam ettik sürece.
Nasıl memnun olsunlar ki?

Kim memnun kalır bu kadar borçtan, elde avuçta kalandan?
Sunumda bu durum dışında dikkat çeken başka şey; başkan tasvirlerinin abartılı olarak daha çok gözükmesi ve buna karşı yöneticilerin çok fazla kare almamasıydı.
Bu durumun kongre boyunca devam ettiğinin altını çizmek isterim. Koskoca üç sezonun, 93 milyonluk kaynak kullanımının sunumu Necip Başkan ve sürekli koşuşturan Sinan Barut’a kalmıştı sanki. Diğer ev sahibi konumundaki yöneticileri pek göremedik meydanda. Bir ara denetçi raporunu okuyacak birinin çıkmayacağı bile endişelendirdi salondakileri. Başkan kürsüden gelen      sataşmalar yüzünden birçok kez yöneticilerini değil, kulüp müdürü Yaşar Yağcı’yı aradı durdu.

Bu durumun muhasebesini ve özeleştirisini Necip Başkan şapkasını önüne koyarak yapmalı.
Kötü mali tabloyu savunmaya çalışan görüntü karelerinde diğer çokluğun Galatasaray, Fenerbahçe maçları ve Andre Santos olması dikkat çekiciydi.
Play-Off maç görüntüleri bile ya gölgede kaldı ya da bu görüntülerde yine Santos sahne aldı.
Oysa ki; normal şartlarda bu görüntüleri hak eden başta Kaptan Gökhan olmak üzere başka oyuncular da vardı. 

 Çünkü sunum; kötü mali tabloyu ortaya çıkartan unsurların, belki de yapılan hataların neden olduğu başrol oyuncularını öne çıkartarak devam ediyordu. Buna Melih Okutan’ın şanssız sakatlığı da dahil edildi.
Başkanın sunumun ardından yaptığı konuşması da sunum için hissettiğim duygularla geçti. Savunma ve fedakarlık üzerine...
Zordu tabi bu konuşma. Sonrasında kürsüye çıkacak konuşmacıları ve onların ortaya atacağı iddiaları bile bile...
Ve Savaş Abak…

Yönetimin başındayken gerek televizyonda gerek bazı medya kuruluşları vasıtasıyla başkanlık duruşunu övdüğüm  eski başkan, meslektaşım...
Aldı sazı eline.
Zamanında çok canı yanmış olacak ki; kendisini destekleyen delege ve yakınlarının tezahüratlarıyla verdi veriştirdi yönetime, mevcut başkana. Veriştirdikçe coştu. Artık kendini kaybetme noktasına gelip hakaretler etmeye başladı. İçinde kalanlar belli ki birileri tarafından iyice köpürtülmüştü. O sakin ve akıllı duruşun