Hep dedim ya Bank Asya Ligi enteresandır.
Özelikle ligin ikinci yarısında takımların yarısı şampiyonluğa, kimisi de düşmemeye oynar.
Her iki durumda da kulüp bütçeleri oldukça zorlanır.
Çünkü düşmemeye oynayanlarda da ligde kalmak şampiyonlukla eşdeğerdir.
Sevinç yaratır.
Gelelim bize.
Ligin devre arasında yapılan ve çoğu isabetli olan hamlelerden sonra hedef şampiyonluk olarak belirlendi.
Bundan sonra yönetimin işi daha zor…
Transferiydi, primiydi, kampıydı, deplasmanıydı, hepsi para.
Başarı öyle kuru kuruya gelmiyor.
Herkes bu saatten sonra gücü yettiğince elini taşın altına koymalıdır.
Yönetim şampiyonluğu istedi, acaba camia istiyor mu?
Bunun cevaplarından biri, bu günlerde piyasaya sürülen piyango biletlerinin satış rakamlarıdır.
Eğer bu biletler, sonuna kadar kısa sürede tükeniyorsa, inanın bu iş bitmiş demektir.
Bu durum; daha önce yöneticilik yapmış biri olarak söylüyorum, yönetim ve başkana büyük yük ve sorumluluk yükler.
Çıkıp, “Ya biz istedik te, taraftar istiyor mu? Üç kuruşluk piyango biletlerini satamadık. Değmez verilen bu kadar özveriye” diyemezler.
Dikkat, birde elde edilecek piyango geliri devede kulakken…
Başarı yolunda her zaman taraftar ve sporcu motive edilmez.
Yönetim ve başındakilerde motive ister.
Motive edilmenin yolu da onların piyango gibi etkinliklerine tam destek ve heyecanla tribünleri doldurmakla olur.
Hadi hep beraber, gücümüz yettiğince bu piyangoları tüketelim, tükettirelim.
Sezinlediğim bir başka tehlikede; bazı basın organlarınca, başarılı transferlerin yönetimce değil, içlerinden sadece biri tarafından yapıldığını sanki bilinçli olarak kamuoyuna yansıtılmasıdır.
Ne amaç güdüldüğünü anlamakta zorluk çektiğim bu davranışın çok hoş olmadığını, yönetim içindeki insanların arasına kıskançlık tohumu ekmekten başka bir sonuç vermeyeceğini söylemek isterim.
Başarı da başarısızlıkta yönetenlerin tümünü kapsar.
Kimi transfer yapar, kimi stat kapısında bekler, kimi taraftarın rahatlığı için deplasmanda mücadele verir, kimisi saha temizletir, kimisi kapı kapı bilet satar.
Ama hedefleri tektir.
Hedefe giderken kimisi aldığı görev icabı daha medyatik olur, kimisi hiç gözükmez.
Başarıları şahıslara indirgemek çok çalışıp ta medyatik olmayanlara çok büyük haksızlık olur.
Eminim bir amaç uğruna yapılan bu haberlerden yönetim içindeki muhataplarda rahatsızdır.
Ve bizi gruplara çıkarak heyecanlandıran diğer branşımız Boluspor basketbol takımı.
Daha çok izlemek, daha çok kendilerinden haber almak istiyoruz.
Çıktıkları yolda başarıya giden statüyü bile birçoğumuz bilmiyor.
Rakiplerimizi, öteki grupta oynayan takımları, bunların haftalık puan durumlarını merak ediyoruz.
Evet, Fatih başkan;
Bunları kapsayan, sürekli güncellenen bir basketbol takımı web sayfası istiyoruz.
Başarı yolunda, şanlı formamızı giyen tüm sporcu arkadaşlarımızın ve onların arkasında bulunan teknik heyet, personel ve yöneticilerimizin Allah yar ve yardımcısı olması dleğiyle…