NEDRET YILDIZ YAZDI; BU SENE ŞAMPİYONLUĞA OYNUYORUZ

31/08/2019
31
AĞU
2019

Mali olarak doğrudur belki ama takıma gerçekten değer katabilecek nitelikte bir isim olmadığı sürece, transfer döneminin son bölümünde yapılan panik transferleri taşıdığı anlam bakımından pek sevmem.

Gelenin bana gelmek istediği için değil, ya o saate kadar bir yere gidecek kadar iyi durumda olmadığını ya da takım bulamadığından geldiğini düşünürüm.
Bir de yönetimin kadroyu plansız programsız doldurma aceleciliğini de buna eklersek, durumun anormalliğini daha iyi kavrayabiliriz.

Göle maya çalmak, kurulan takımın ne olduğunu sezon ilerledikçe görmek gibi hazırsızlık görüntüsünün kimseyi mutlu etmediği ortada...
İskelet kadro, nokta transferler gibi olması gereken olgu ve eylemler hep bize uzak... Sanki bu konuda üvey evlat konumundayız.

Sürdürülemez mali yapı kaygısından dolayı bir yıllık yapılan sözleşmeler, “Belki olumsuz bir şey olur da olağanüstü kongreyle bırakırım” düşüncesi gibi sezonluk sığ planlar bu durumun lokomotifi gibi...

Rotasyon hamlelerinde eski oyuncuların tercih edilmesinin ve daha önce takip edildiği(!) halde alınamayan ancak çaptan düşüp kulüp bulamayacak hale gelen oyuncuların seçilmesinin en kuvvetli nedeni, oyuncu takip sistemini tamamen terk etmemiz veya kurduğumuz sistemdeki aksaklıklardır. Zira uzun süredir takip edildiği söylenen oyuncuların transferlerinin günümüzde gerçekleşmesini  bir başarıymış gibi lanse etmek kendimizi kandırmaktan öteye geçmez.  1.Lig'i veya Süper Lig'i azıcık da olsa takip eden izleyicilerin bile aşina olduğu oyunculardan bahsediyoruz. Neyini takip ediyoruz, neyini beğenip alıyoruz?
Oysa ki bugün gereksiz gibi görülen scouting sistemi kulüpçülüğün en önemli eylemidir.
Mesela Cumali Bişi neden transfer edildi?
Bu oyuncu Boluspor'da ne oynadı veya Boluspor'dan ayrıldıktan sonra ne oynadı da bu takıma tekrar transfer edildi diye soruyorum kendi  kendime. Burada Cumali sadece bir örnek... İyi niyetiyle mücadele ettiğinden hiçbir şüphem yok. Başka örnekler de verebilirdim. Geçmişte de bu tarz transferler defalarca yapıldı.

Bu arada zamanında arkasına bakmadan gidenlerin geri dönmelerinin sindirilmesini de anlamaya çalışıyorum.
Maçı bıraktım da neden kadro ve oluşumundan bahsediyorum?
On kişi kalmış rakibi karşısında hiçbir varlık gösteremeyip bir de üstüne üstlük mağlup olmayı başaran takımımız gelecekte maya tutması konusundaki beklentilerimizi de boşa çıkaracak gibi duruyor da ondan...

Geçen senenin ilk haftalarında kadro kaliteleri veya kimyaları bizden daha iyi olmasına rağmen, sezon öncesi kampından yeni çıkmalarından dolayı fiziksel olarak henüz hazır olmayan  takımların bize kaybettikleri puanların yardımıyla ligden düşme korkusu yaşamadığımızı düşünürsek ve rakiplerimizin bugünkü görüntüsüne bir de çarpık kadro yapımızı ilave ettiğimizde çıkan sonucun hiç iç açıcı olmadığını görürüz.
Bu saatten sonra bunların hiçbir öneminin olmadığını ve bu takımla başarılı olmamız gerektiğini de unutmamalıyız.

Dolayısıyla gereksiz meselelerle meşgul olmadan,  nakış işler gibi en çok puanı alma gayreti içinde olmak bu işin artık esası...
Belli oldu, bu sene şampiyonluğa oynuyoruz. Ama bir alt ligin sampiyonluğu için...
Bu ligde kalmak gibi...

Yorum yazın
İmlası çok bozuk, büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Çok kısa ve konuyu zenginleştirmeyen yorumlar YAYIMLANMAYACAKTIR.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.