"HAYALLLER PARİS GERÇEKLER..."

09/09/2018
09
EYL
2018

Milli maçtan sonra çıkışta Trabzon Başkanına bir taraftar “başkanum, habu rusin sağ bekunu alsana!” diyor. 
O da gülerek cevap veriyor; “paran var mı paran? Neylen alacağuk. Tesisin suyunu alacak paramız yok, biliyu musun?” 
Yani diyor ki “hayaller Paris, gerçekler Trabzon”
 

İşte “altyapı, altyapı” diyenlere de buna benzer bir deyimle karşılık vermek lazım.
 

Niye mi? Anlatalım.
Camialarda hep olur bu. Başarılı olmak için zar zor şehrin dar imkanları zorlanarak toparlanan paralar federasyondan gelenlerle birleştirilerek lejyoner dediğimiz sporculara ödenir, başarılı olamayınca da karınlar bir kez daha yanarak paranın ve giden lejyonerin arkasından bakılarak otomatikman hemen “kurtuluş alt yapıda!” deniverir. Olmadı, başarı gelmedi ya konu yine her zaman ona gelir, bir öncekinde olduğu gibi her sezon sonu günlerce, aylarca bıkılmadan usanılmadan bu konu tartışılır durulur. Bir bakıma üst yapıcılar susar, alt yapıcılar konuşur. Deprem olmuştur ya!
Halbuki mesleğimdendir bilirim; yapı sağlam olacaksa altyapı çok önemlidir. Temel mutlak sağlam olmalıdır. Allah muhafaza iş ona kalınca can kurtarır. Öyle olmasına öyledir de birde gerçek vardır; temele gömdüğünüz para çoktur, ancak hiç gözükmez, toprak altında kalır. Ondandır kimse oraya bakmaz, tam tersi boyaya, badanaya, üstyapının endamına bakar. O endamın hangi temele oturduğundan kimsenin umuru olmaz. Varsa yoksa her zaman üst yapıdır. Ondandır; hem müteahhitin hem de binayı bekleyenlerin alt yapıda geçen zamana ve paraya tahammülleri hiç yoktur.
 

Kısaltırsak;
 

Bir, bu işe öyle sanıldığı gibi az paralarla olacak iş değildir.
İki, harcadığınız parayı uzun süre hiç kimse görmez, görmeyince de duyguları hiç iyi niyetli kalmaz.
Üç, alt yapıya önem vermek üst yapıcıları hiç mi hiç ilgilendirmez. 
Dört, hızlı başarı bekleyenlerin altyapıya tahammüllü zinhar olmaz. 
Beş, işin başındakiler bina bitince gideceklerinden alt yapıya önem vermek riskini hiç bir zaman taşımaz.
Altı, parayla tutulan kalfa üstyapıyla alkışlanıp, başka yerden bu alkışla iş bulacağından altyapıyla pek uğraşmak istemez...
Birde bunlara; alt yapı alınacak kolay bir karar değil, devamı gereken bir sistemdiri eklersek işin ciddiyeti ve zorluğu biraz daha artar.

Sonunda ekmek yiyip yiyemeyeceğin bir işe, başta ciddi bir fiziki yapı olmak üzere öyle hiçte kolay olamayan bir sistem yaratarak, yanında hatırı sayılır bir bütçe yatırmak ancak uzun soluk ve sabırla, adanmışlıkla, maddi manevi ciddi dış destek ve hiç kesilmeyen bir motivasyonla olur.
 

Bunların hiç biri olmuyorsa gerçek alt yapı sadece ağızlarda ve kalemlerin ucunda kalır. Sağdan soldan alt yaş gruplarına kazandırdığınız belli yaş ve eğitime gelmiş nadir oyuncuların beş on senede bir yukarıya sonra da başka bir takıma gitmesinden öteye gidemez.
 

Yorum yazın
İmlası çok bozuk, büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Çok kısa ve konuyu zenginleştirmeyen yorumlar YAYIMLANMAYACAKTIR.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.