Çanakkale’de yaşayan eski Boluspor’un unutulmaz futbolcularından Mustafa Akarcalı ile Boluspor Dergisi Nostaljik bir röportaj yaptı.
Mustafa, Boluspor’a nasıl geldiğini, Bolu’daki anılarını, 5 sene sonra Bursa’ya transfer oluşunu, Bolu’da futbol için her zaman potansiyel olduğunu, yerinin Süper Lig olduğunu ve bunun ancak camia olarak birlikte başarılabileceğini belirtti. Boluspor’da oynadığı dönemlerde ulusal basın tarafından düzenlenen Haftanın Altın Ayağı yarışmalarında üst üste en fazla bu onuru kazanan futbolcu olan Mustafa, oyun sezgisi ve müthiş sol ayağıyla ün yapmıştı.
ÇANAKKALE BİGA’LIYIM
29 Ekim 1954 doğumluyum. Çanakkale’nin Biga kazasından doğdum. Futbola da Bigaspor’da başladım. Bigaspor’da hocam Avni Caner’di. 16 yaşıma geldiğimde profesyonel takım olan Çanakkalespor’da amatör olarak oynamaya başladım. Çanakkalespor’daki antrenörüm rahmetli Bülent Gürbüz hocamdı.
Kasap bir ailenin oğluyum. Beş kardeşiz, 2 erkek 3 kız olmak üzere. Evliyim, Can ve Cem isimli 2 çocuk babasıyım. Oğullarımdan büyük olan 18 Mart Üniversitesi Osmanlı Tarihi ve İnkılap Tarihi okutmanı. Küçük oğlum ise İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik’ten mezun oldu. Kendisi Uzakyol Kaptanı olarak görev yapmakta. Futbolu ailecek seviyoruz ancak, çocuklarım daha çok eğitimlerine önem verdiler ve mesleklerini seçtiler.
BOLUSPOR MACERAM BAŞLIYOR
Çanakkalespor’a geldiğimde 51 kilo idim. 6 ayda 19 kilo alarak 70 kiloya çıktım ve bu kilo ile yıllarca futbol oynadım. Çanakkalespor’da oynarken 15 kulüp tarafından takip ediliyordum. 1973-74 sezonunda ilk olarak Beşiktaş’a imza attım ve Biga’ya döndüm. Ben tatil yaparken Boluspor Genel Kaptanı olan rahmetli Altan DOYRAN abim Biga’ya gelmiş ve babamdan beni Boluspor’a transfer etmek istediğini söylemiş. Babam da ona, “Mustafa Beşiktaş’a imza attı, paramızı da aldık” deyince, Altan Abi, “Olsun, biz hallederiz “ diyerek babamı ikna etmiş. Bu şekilde benim Boluspor maceram da başlamış oldu. O zamanlar iki yere imza atanlar statü gereğince 6 ay ceza alıp futbol oynayamıyordu. O sezon Beşiktaş da, Boluspor’dan 3 tane abimizi birden transfer etmişti. Sinan, Lütfü ve Ahmet abiler Beşiktaş’a transfer olmuşlardı. Onları verirken benim kağıdımı da Bolusporlu yöneticiler Beşiktaşla anlaşarak almışlar. Bu şekilde sorunsuz olarak Bolusporlu oldum. Benim Bolu’ya geldiğimde Başkanımız rahmetli Hulki AVLACIOĞLU’ydu. Yener BANDAKÇIOĞLU, Muhtar İHSAN abi, Nurettin NES, Yılmaz BECİKOĞLU, Eczacı Cahit Abi, Mehmet Cop yönetimdeydi. Yener BANDAKÇIOĞLU benim manevi babamdı.
BOLUSPOR GENÇLERE FORMA VEREN TEK KULÜPTÜ
Boluspor o yıllarda gençlere forma şansı veren tek futbol takımıydı. Yeni gençler bulmak için tüm Türkiye’yi tararlar, bulup kadrolarına katarlar ve Türk futboluna yeni yıldızlar sunarlardı. Transfer politikaları da bu şekildeydi. Türkiye’de futbola başlayıp da Boluspor’dan gelecek bir teklifi geri çevirecek bir genç futbolcu herhalde olmamıştır. Çünkü Boluspor o yıllar gerçekten bir futbolcu fabrikasıydı. O nedenle Boluspor çok önemli bir değerdir.
“ALLAHIM’A ŞÜKÜRLER OLSUN BUGÜNLERİ DE