Sezon başı İsveç’in Djurgardens IF takımından transfer olan Aleksandar Prijovic, Lig Radyo da Ajans Futbol’a konuk oldu.
BOLUSPOR’U DAHA İYİ YERLERE GETİRMEK İSTİYORUZ
Öncelikle kariyerime FC ST. Gallen de başladım. Daha sonra 16 yaşında iken Parmaya transfer oldum. Parma o zamanlar bir alt lige düşmüştü. Oradan Derby County gittim. Daha sonra Fc Sıon’a gittim. Burada 3 yıllık bir kontrat imzaladım. Djurgardens IF gittim, İsveç’te oynadım. Daha sonrasında şimdi Boluspor’dayım. Şuanda Boluspor hakkında söyleyebileceklerim, çok iyi durumda değiliz ama tabiî ki de amacımız Boluspor’u daha iyi yerlere getirmek. Bende kendi üzerime düşeni bu şekilde yapmak istiyorum.
BOLUSPOR’A ODAKLANMIŞ DURUMDAYIM
Şuanda Boluspor’a odaklanmış durumdayım. Gollerim hakkında konuşmak gerekirse, aslında daha çok gol atabilirdim. Çok gol atacak fırsatları bulmuştum. Ama dediğim gibi 2-3 gol daha fazla atabilirdim. Üst lig için soruyorsanız. Boluspor ile beraber bunu başarmayı istiyorum. Futbol, hepimizin de bildiği gibi bazen bireysel olarak farklı yolları seçebildiğimiz bir ortam. Ama öncelikli hedefim bu başarıyı Boluspor ile yaşamak. Daha sonra tabiî ki geleceğe de bakarız. Boluspor ile 2 yıllık bir kontratım var.
İSTEYEREK BOLUSPOR’A GELDİM
Boluspor’a gelişim şöyle oldu. Kulüp menajerimiz Arhan bey direk beni arayarak telefonda bana teklifi yaptı. Son derece doğal bir görüşme oldu. İstediklerini söylediler, bende istediklerimi söyledim. O süreçte bana da başka teklifler vardı. Boluspor’a gelmemde konusunda ikna çok uzun sürmedi. Ret etmedim açıkçası burayı gelmeyi istedim. Şimdilik kafamda kötü bir düşünce de yok. İyi ki Boluspor’a gelmişim diyorum.
IBRAHİMOVİC DÜNYANIN EN İYİ FORVETİ
Zlatan Ibrahimovic ile bu benzetmeler sürekli yapılıyor bana. Sürekli karşılaştırılmakta hoş değil. Tabiî ki saygı duyuyorum ve bana göre Zlatan Ibrahimovic dünyanın en iyi forveti. Saç tarzımı ve dövmelerimiz benziyor birbirine. Tamamen farklı liglerde ve platformlarda oynuyoruz. Kendisine saygı duyuyorum ama ben biraz daha yakışıklıyım ondan.
FUTBOL OYNARKEN ZORLUK ÇEKMEDİM
Ailemde futbol oynayan kimse olmadı. Küçük kardeşim 14-15 yaşlarında antrenmanlara gidip geliyordu ama devamı gelmedi. Futbola başlarken ki zorluklardan konuşursak, açıkçası çocukluğumdan beri zor bir hayat geçirdiğim söylenemez. İsviçre de yaşadım. Rahat bir ortam vardı. Benden daha çok kötü ortamda büyüyen futbolcular yada futbolcu olmayan çocuklar vardı. Tabiî ki benimki de problemsiz yada mükemmel geçmedi. Özellikle FC ST. Gallen de iken bazı hocaların işte, yabancılara karşı olan tavırları, az çok böyle şeyler yaşadım ama çok sorunlu olmadı işin açıkçası. Bunlara karşı savaştım ve bu saatten sonrada kazandım diye düşünüyorum.