Puan cetveline bir bakın. Kader mi, şans mı ne derseniz deyin, halen en kötü ilk altıda yer alıp, yeni bir hoca ile süper lige çıkmamak için hiç bir sebep yok. Tamam Güngören'den 2, Gaziantep BBŞ'den 3, Göztepe'den 3 ve ikinci yarıda toplam 8 puanımız yok oldu gitti. Olsaydı 43 puandaydık. Hiç mi hırsızın suçu yok. Bu hocayı getirmek ne kadar hataysa halen takımın başında tutmak hatanın babası. Hemen bugün gönderilip kalan maçlarda hedef play-off diyerek yeni hocaya yol haritası verilmeli. Takım şimdiden play-of'a hazırlanmalı.
Takımı biraz toparlayacak bir hoca bu ligde elini kolunu sallaya sallaya Boluspor'u ilk altıya sokar. Sonrada hiç yabancı olmadığımız play-of'lar için bu takıma bir şans daha verelim. Hemen pes etmek bize yakışmaz. Kaldı ki en büyük başarılar, böyle kötü günlerin ardından gelir.
Onun için şimdi istifanın ne sırası ne de zamanı. Halen kaybedilmiş bir şey yok. Şöyle etrafınıza bir bakın. Bizden ne kadar kötü durumda takımlar varki, onları görerek halimize şükredelim. İki mağlubiyet bizi yıkacaksa kapatalım kulübü gitsin o zaman. Hani biz seni aydınlıkta bulmadık ki, karanlıkta kaybetmeyecektik. 3-5 maç kötü oynadımı, Boluspora küsmek neyin nesi. Bu nasıl bir akıl işi. Olmaz kardeşim olmaz....
Bu sözüm yönetime. Sizlerin Boluspor için ne kadar çalıştığınızı bizden iyi bilen olmaz. Her gün kulübün kapısında haber için bekleyen Boluspor'la yatan Boluspor'la kalkan bizden iyi sizi kimse anlamaz. Hatta bu akşam yine siz toplantıda Boluspor için kafa patlatırken, biz dışarıda saatlerce haber için bekleyeceğiz. Ne sizin aileniz var, ne de bizim. Herkes sıcacık evinde oturup bir elinde çayı klavye başında ahkâm keserken, bu akşam hepimiz kulüpte olacağız. Onun için sizin kırgınlığınız Boluspor’a değildir, olamazda. Çoğunuzun antrenmanlarda, maçlarda, reklam peşinde koşarken, para toplarken varınızla gücünüzle çalıştığınıza şahidiz. Sonuçta emeğiniz var, mesainiz var, durmadan çalışmanız var. Bu kadar emek varken, bir iki çatlak sese kulak vermeden durmak yok çalışma devam…